惨绝人寰 yürek burkan
Explanation
形容惨痛到了极点,惨到世上再也没有比这更惨痛的事了。
Dünyada bundan daha kötü bir şey olmadığı kadar büyük bir trajediyi anlatır.
Origin Story
话说唐朝年间,边境地区战乱频繁,民不聊生。某年,一场突如其来的瘟疫席卷了整个边境,无数的百姓染病身亡,村庄变成死城。原本热闹的集市变得冷清萧条,哭喊声与哀嚎声交织在一起,令人闻之心碎。这场瘟疫夺走了无数的生命,留下的只有满目疮痍和无尽的悲伤。人们形容这场瘟疫带来的灾难是‘惨绝人寰’的浩劫,永远铭记在人们的心中。
Söylendiğine göre Tang Hanedanlığı döneminde, sınır bölgeleri sık sık savaşlarla vurulmuş ve insanlara büyük acılar yaşatmıştı. Bir yıl, ani bir salgın tüm sınır bölgesini etkilemiş, sayısız insan hastalanıp ölmüş ve köyler hayalet kasabalar haline gelmişti. Eskiden hareketli olan pazarlar sessiz ve ıssızlaşmış, ağlamalar çığlıklarla karışmış ve insanların kalbini paramparça etmişti. Salgın sayısız insanın ölümüne yol açmış, sadece yıkım ve bitmek bilmeyen bir keder bırakmıştı. İnsanlar salgının neden olduğu bu felaketi, "kalpleri parçalayan bir trajedi" olarak tanımlamış ve bu durum sonsuza dek hafızalarında kalmıştır.
Usage
用作谓语、定语;形容惨痛到了极点。
Yüklem veya sıfat olarak kullanılır; acının doruk noktasını tanımlar.
Examples
-
南京大屠杀是惨绝人寰的暴行。
nánjīng dà tǔshā shì cǎn jué rén huán de bàoxíng
Nanjing Katliamı insanlık dışı bir vahşetti.
-
这场地震造成了惨绝人寰的灾难。
zhè chǎng dìzhèn zào chéng le cǎn jué rén huán de zāinàn
Deprem korkunç bir felakete yol açtı