惨无人道 insanlık dışı
Explanation
形容残暴狠毒到了极点,不近人情。
aşırı zulüm ve kötülüğü, insanlık dışı olduğunu tanımlar.
Origin Story
话说,在很久以前,有一个邪恶的国王,他统治着一个美丽的国度。但是,这个国王是一个暴君,他残暴地对待自己的子民,他对人民的压迫和剥削达到了令人发指的程度。他随意杀害无辜百姓,让无数家庭家破人亡,妻离子散,他征收的赋税之重,百姓们苦不堪言。百姓们在水深火热之中苦苦挣扎,他的所作所为,简直是惨无人道。他建造了许多奢华的宫殿,在里面醉生梦死,享受着荣华富贵。而他的子民却衣不蔽体,食不果腹,生活在饥寒交迫之中。有一天,一位勇敢的骑士站了出来,他决心推翻这个邪恶的国王,拯救他的子民。骑士团结了一批志同道合的人,他们一起反抗国王的暴政,最终他们推翻了国王的统治,建立了一个公平正义的新政权。人民过上了幸福的生活,再也没有人遭受国王的欺压了。
Çok uzak bir diyarda, çok eski zamanlarda, güzel bir krallığı yöneten kötü bir kral vardı. Ama bu kral bir tirandi ve halkına acımasızca davrandı. Halkının ezilmesi ve sömürülmesi korkunç bir boyuta ulaşmıştı. Keyfi olarak masum vatandaşları öldürdü ve sayısız aileyi perişan ve evsiz bıraktı. Koyduğu vergiler o kadar ağırdı ki halk zar zor hayatta kalabiliyordu. Halkı sefalet ve sıkıntı içinde mücadele ediyordu ve kralın eylemleri tamamen insanlık dışıydı. Kendisi için birçok lüks saray yaptırdı, debdebeli bir yaşam sürerek zenginliğin ve ihtişamın tadını çıkardı. Ama tebaası perişan giyinir, yetersiz beslenir ve korkunç bir yoksulluk içinde yaşardı. Bir gün, cesur bir şövalye ayağa kalktı ve bu kötü kralı devirmeye ve halkını kurtarmaya karar verdi. Şövalye, aynı fikirde olan bir grup insanı bir araya getirdi ve birlikte kralın tiranlığına isyan ettiler. Sonunda kralın yönetimini devirdiler ve adil ve hakkaniyetli yeni bir rejim kurdular. Halk sonsuza dek mutlu yaşadı ve kimse kral tarafından tekrar ezilmedi.
Usage
多用于形容战争、灾难等极度残酷的事件。
savaşlar ve felaketler gibi son derece acımasız olayları tanımlamak için sıklıkla kullanılır.
Examples
-
日军在战场上犯下了惨无人道的罪行。
Rìjūn zài zhànchǎng shang fàn le cǎn wú rén dào de zuì xíng.
Japon ordusu savaş alanında insanlık dışı vahşetler işledi.
-
这场战争是如此的惨无人道,给人民带来了巨大的痛苦。
Zhè chǎng zhànzhēng shì rúcǐ de cǎn wú rén dào, gěi rénmín dài lái le jùdà de tòngkǔ。
Bu savaş o kadar insanlık dışıydı ki insanlara büyük acı çektirdi.