手舞足蹈 sevinçten hoplamak
Explanation
形容人高兴到了极点,也指手乱舞、脚乱跳的狂态。
Aşırı derecede mutlu birini tanımlar. Ayrıca vahşi bir şekilde el kol hareketleri ve zıplamaları da ifade edebilir.
Origin Story
很久以前,在一个美丽的村庄里,住着一位善良的农民老张。老张勤劳肯干,每年都能收获丰收的庄稼。今年,老张的庄稼更是获得了大丰收,谷仓里堆满了金灿灿的稻谷。看着这来之不易的丰收,老张抑制不住内心的喜悦,情不自禁地手舞足蹈起来,他一边手舞足蹈一边高声歌唱,感谢上天赐予他如此丰收的年景。他的妻子和孩子们也都被老张的喜悦所感染,跟着他一起手舞足蹈,欢庆丰收的喜悦。整个村庄都回荡着老张一家欢快的笑声和手舞足蹈的景象。邻里乡亲们看到老张一家如此喜悦,也纷纷前来道贺,分享丰收的喜悦。一时间,整个村庄都沉浸在一片欢声笑语之中,庆祝着来之不易的丰收。
Çok eskiden, güzel bir köyde, Lao Zhang adında iyi yürekli bir çiftçi yaşarmış. Lao Zhang çalışkan ve azimli biriymiş ve her yıl bol bir hasat elde edermiş. Bu yıl, Lao Zhang'ın hasadı her zamankinden daha bol olmuş ve ambar altın sarısı pirinç taneleriyle dolmuş. Bu alın teri ile kazanılan hasadı görünce, Lao Zhang sevincini tutamadı ve kendiliğinden dans edip sevinmeye başladı. Dans edip yüksek sesle şarkı söyleyerek, gökyüzüne bu kadar bol hasat için teşekkür ediyormuş. Karısı ve çocukları da Lao Zhang'ın sevincine kapılıp onunla birlikte dans edip sevinmişler, hasatın sevincini kutluyorlarmış. Tüm köy, Lao Zhang'ın ailesinin neşeli kahkahaları ve dans sahneleriyle yankılanıyormuş. Komşuları Lao Zhang'ın ailesinin sevincini görünce, tebrik etmek ve hasatın sevincini paylaşmak için birer birer gelmişler. O anda, tüm köy neşeli şarkılar ve kahkahalarla doluymuş, alın teri ile kazanılan hasadı kutluyorlarmış.
Usage
常用来形容人非常高兴、兴奋的样子。
Genellikle birinin aşırı mutluluğunu ve heyecanını tanımlamak için kullanılır.
Examples
-
孩子们收到礼物后手舞足蹈,兴奋不已。
haizi men shou dao liwu hou shou wu zu dao, xingfen buyi.
Çocuklar hediyelerini alınca sevinçten hopladılar.
-
听到这个好消息,他手舞足蹈,激动地跳了起来。
ting dao zhege hao xiaoxi, ta shou wu zu dao, jidong de tiao le qilai.
Bu iyi haberi duyunca sevinçten havalara uçtu.