欢天喜地 sevinçten uçmak
Explanation
形容非常高兴;极其快乐。
Aşırı mutluluğu ve neşeyi tanımlar.
Origin Story
很久以前,在一个美丽的小村庄里,住着一位善良的农夫和他的妻子。他们勤劳耕作,日子虽然清贫,却也过得平静快乐。一年秋天,丰收的喜悦洒满了田野,农夫家的粮食也获得了大丰收。他们喜极而泣,将丰收的谷物一袋袋地搬进粮仓。夕阳西下,农夫和妻子坐在院子里,看着堆积如山的粮食,脸上露出了欣慰的笑容。孩子们也欢天喜地,帮忙整理粮食,唱着欢快的歌谣。那一夜,整个村庄都沉浸在丰收的喜悦之中,家家户户灯火通明,欢声笑语不断。农夫和妻子相拥而眠,脸上洋溢着幸福的笑容,他们为来年的生活充满了希望。这个故事告诉我们,辛勤的劳动一定会带来丰收的喜悦,而丰收的喜悦则会带来欢天喜地的幸福生活。
Çok eski zamanlarda, güzel bir köyde, iyi yürekli bir çiftçi ve karısı yaşıyordu. Çok çalışıyorlardı ve hayatları fakir olsa da, barış ve mutluluk içinde yaşıyorlardı. Bir sonbahar günü, hasat sevinci tarlaları doldurdu ve çiftçinin hasadı da boldu. Sevinçten ağladılar ve hasat edilen buğdayı çuval çuval ambara taşıdılar. Güneş batarken, çiftçi ve karısı avluda oturuyor, devasa buğday yığınlarına bakıyor, yüzlerinde memnuniyet dolu gülümsemeler vardı. Çocuklar da çok mutluydular ve buğdayı ayıklamaya yardım ediyor, neşeli şarkılar söylüyorlardı. O gece, tüm köy hasat sevincine dalmıştı, her ev ışıl ışıldı ve her yerden kahkahalar ve sohbetler yükseliyordu. Çiftçi ve karısı birbirlerine sarılıp uyudular, yüzleri mutlulukla doluydu ve gelecek yıl için umut doluydular. Bu hikaye bize, sıkı çalışmanın mutlaka hasat sevincini getireceğini ve hasat sevincinin mutlu ve neşeli bir yaşam getireceğini gösteriyor.
Usage
用于描写人们极度高兴快乐的心情。
İnsanların aşırı derecede mutlu ve neşeli duygularını tanımlamak için kullanılır.
Examples
-
听到这个好消息,大家都欢天喜地。
tīngdào zhège hǎoxiāoxī, dàjiā dōu huāntiānxǐdì.
Bu iyi haberi duyunca herkes çok sevindi.
-
孩子们欢天喜地地收到了礼物。
háizi men huāntiānxǐdì de shōudào le lǐwù.
Çocuklar hediyeleri alınca çok sevindi.
-
节日里,家家户户都欢天喜地
jiérì lǐ, jiājiāhùhù dōu huāntiānxǐdì
Bayramlarda her ev neşe içindeydi