打得火热 çok yakın
Explanation
形容关系非常亲密,感情热烈。
çok yakın ve tutkulu bir ilişkiyi tanımlar.
Origin Story
小镇上来了个年轻的画师,他技艺精湛,很快就和当地一位美丽的姑娘打得火热。他为她画肖像,她为他烹茶煮饭,二人朝夕相处,羡煞旁人。姑娘的父亲是一位老木匠,起初对画师有些顾虑,但看到女儿如此开心,也渐渐放下心来。有一天,画师要离开小镇去往大城市发展,姑娘依依不舍。临行前,画师送给姑娘一幅画,画中是他们一起在小镇嬉戏的场景,并约定将来再续前缘。姑娘珍藏着这幅画,每每看到它,心中都充满了甜蜜的回忆,这份感情如同火热般燃烧在她的心底,直到多年以后,他们终于在繁华都市相遇,重拾旧梦,再次打得火热。
Küçük bir kasabaya genç bir ressam geldi, mükemmel yeteneği kısa sürede yerel güzel bir kızı büyüledi. Onun için portreler çizdi, kız ona çay ve yemek pişirdi ve ikisi de günlerini yakın bir şekilde geçirdi, diğerleri onları kıskanıyordu. Kızın babası yaşlı bir marangozdu, başlangıçta ressamdan biraz çekiniyordu ama kızını bu kadar mutlu görünce yavaş yavaş rahatladı. Bir gün ressam büyük şehirde kariyer yapmak için kasabayı terk etti, kız çok üzüldü. Gitmeden önce ressam kıza, ikisinin kasabada birlikte oynadıkları bir resmi hediye etti ve gelecekte ilişkilerine devam etme sözü verdi. Kız resmi sakladı ve her gördüğünde tatlı anılar canlandı, bu aşk yüreğinde bir ateş gibi yandı, yıllar sonra büyük bir şehirde yeniden karşılaştılar, eski hayallerini tekrar yaşadılar ve tekrar çok yakın oldular.
Usage
用作谓语、状语;形容关系密切。
özne veya zarf olarak kullanılır; yakın bir ilişkiyi tanımlar.
Examples
-
自从他们相恋以来,感情就打得火热。
zìcóng tāmen xiāngliàn yǐlái, gǎnqíng jiù dǎ de huǒ rè.
Aşık olduklarından beri aralarındaki ilişki çok yakınlaştı.
-
这两个公司合作得打得火热,已经签署了多个合作协议。
zhè liǎng ge gōngsī hézuò de dǎ de huǒ rè, yǐjīng qiānshǔ le duō ge hézuò xiéyì
Bu iki şirket çok yakın çalışıyor ve çeşitli iş birliği anlaşmaları imzaladılar.