无庸置疑 kuşkusuz
Explanation
形容事情或理由非常清楚明白,根本没有怀疑的必要。
Şüpheye yer bırakmayacak kadar açık veya mantıklı bir şeyi tanımlar.
Origin Story
话说唐朝时期,一位名叫李白的诗人,他的才华横溢,文采斐然,无人能及。他写下的诗句,意境深远,情感真挚,总是能够引起人们强烈的共鸣。有一天,李白在长安城里游玩,偶然听到有人在议论他的诗。有人说李白的诗过于华丽,缺乏内涵;有人说李白的诗过于晦涩,难以理解。李白听了这些议论,并没有生气,反而笑着说道:"我的诗,无庸置疑,是具有独特风格的艺术创作。"
Söylendiğine göre Tang Hanedanlığı döneminde, yeteneği ve edebi becerisi eşsiz olan Li Bai adında bir şair yaşamış. Derin ve duygusal şiirleri her zaman insanlarda derin yankı uyandırmış. Bir gün, Çangan'da Li Bai, insanların şiirlerini tartıştığını duydu. Kimileri şiirlerinin çok süslü ve özlü olmadığını; kimileri de çok belirsiz ve anlaşılması zor olduğunu söyledi. Li Bai, kızmak yerine sadece gülümsedi ve şöyle dedi: "Şiirlerim, kuşkusuz ki, eşsiz bir sanat eseri."
Usage
作谓语、宾语、定语;表示事情或理由非常清楚,没有怀疑的余地。
Yüklem, nesne veya sıfat olarak kullanılır; bir şeyin veya bir nedenin çok açık olduğunu ve şüpheye yer bırakmadığını ifade eder.
Examples
-
他的说法无庸置疑,大家都相信他。
ta de shuofa wuyong zhiyi, dajia douxiangxin ta
Sözleri şüphe götürmez; herkes ona inanıyor.
-
证据确凿,此事无庸置疑。
zhengju quezao, cishi wuyong zhiyi
Kanıtlar kesin; mesele tartışılmaz.