时不再来 Zaman geri gelmez
Explanation
时:时机。时机错过就不会再来了。指行事不要放过时机。
Zaman: fırsat. Fırsat kaçırırsa bir daha geri gelmez. Bu, eylemde fırsatı kaçırmamak gerektiği anlamına gelir.
Origin Story
从前,有个勤劳的农民,他辛勤耕耘,盼望着丰收。这年春天,雨水充沛,庄稼长得格外茂盛。农民欣喜若狂,他知道,今年一定会获得一个大丰收。可是,到了秋天,一场突如其来的暴风雨,摧毁了他所有的希望。他看着被暴风雨摧毁的庄稼,痛哭流涕。他知道,他的努力都付诸东流了。这时,一位智者走过来说:"孩子,不要悲伤。虽然这场暴风雨毁掉了你的庄稼,但是这并不能代表你所有的努力都白费了。你看,这片土地依然肥沃,明年春天,你还可以继续耕耘,你依然有机会收获满满。记住,时不再来,你要珍惜每一分每一秒,好好地努力。"农民听后,擦干眼泪,重新燃起了希望。他开始收拾残局,为明年的播种做准备。他明白了智者的教诲:时不再来,要珍惜现在,把握未来。
Eskiden çok çalışkan bir çiftçi vardı, çok çalışıyor ve bol bir hasat bekliyordu. O yılın baharında bol yağmur yağdı ve ürünler olağanüstü derecede iyi gelişti. Çiftçi çok mutluydu, o yıl bol bir hasat olacağını biliyordu. Ancak sonbaharda ani bir şiddetli fırtına tüm umutlarını alt üst etti. Fırtınanın tahrip ettiği ürünlere bakarak acı acı ağladı. Tüm çabalarının boşa gittiğini biliyordu. Tam o sırada bir bilge geçti ve şunları söyledi: "Oğlum, üzülme. Bu fırtına ürününü mahvettiyse de tüm çabaların boşa gittiği anlamına gelmez. Bak, bu toprak hala verimli, gelecek baharda tekrar ekim yapabilirsin, hala bol bir hasat elde etme şansın var. Unutma, zaman geri gelmez, her dakikayı ve her saniyeyi değerlendirmeli ve çok çalışmalısın." Bunları dinledikten sonra çiftçi göz yaşlarını sildi ve umudu yeniden alevlendi. Hasarı temizlemeye ve gelecek yılın ekimi için hazırlık yapmaya başladı. Bilgenin öğretisini anlamıştı: Zaman geri gelmez, şu anı değerlendirmeli ve geleceği yakalamalıyız.
Usage
用于劝诫人们要珍惜时间,抓住机会。
İnsanları zamanı değerlendirmeye ve fırsatları yakalamaya teşvik etmek için kullanılır.
Examples
-
机会稍纵即逝,时不再来,我们必须抓住这次机会。
jīhuì shāozòng jíshì, shí bù zài lái, wǒmen bìxū zhuā zhù zhè cì jīhuì.
Fırsatlar kısa sürelidir, zaman geri gelmez, bu fırsatı değerlendirmeliyiz.
-
创业的黄金时期是时不再来,应该努力拼搏。
chuàngyè de huángjīn shíqī shì shí bù zài lái, yīnggāi nǔlì pīnbó
Girişimciliğin altın çağı bir daha gelmeyecek, elimizden gelenin en iyisini yapmalıyız.