歪歪斜斜 yamuk
Explanation
形容不端正,歪斜的样子。
Düz olmayan, eğri veya düzensiz bir şeyi tanımlar.
Origin Story
在一个小镇上,有一家古老的木匠铺。老木匠的手艺十分精湛,他做的木器总是那么精致完美。可是,有一天,他却做了一个歪歪斜斜的木凳子。原来,那天清晨,老木匠起床时不小心扭伤了脚踝,疼痛难忍,影响了他的手艺,导致这个木凳子做得很不规范。这个木凳子虽然歪歪斜斜,但却见证了老木匠的那一天的不易和坚持。他并没有因为疼痛而放弃工作,而是依然坚持完成了工作。后来,这个歪歪斜斜的木凳子被人们珍藏起来,成了一个象征着坚持与奋斗的故事。
Küçük bir kasabada eski bir marangoz atölyesi vardı. Yaşlı marangozun işçiliği mükemmeldi ve yaptığı ahşap mobilyalar her zaman zarif ve kusursuzdu. Ancak bir gün yamuk bir ahşap tabure yaptı. Meğerse o sabah yaşlı marangoz kalkarken yanlışlıkla ayak bileğini burkmuş ve acı dayanılmaz olmuş, işçiliğini etkilemiş ve tabure çok düzensiz olmuş. Tabure yamuk olmasına rağmen, o gün yaşlı marangozun zorluklarını ve azmini sergiledi. Acıdan dolayı işini bırakmadı, aksine devam etti ve bitirdi. Daha sonra bu yamuk ahşap tabure insanlar tarafından saklandı ve azim ve mücadeleyi sembolize eden bir hikaye oldu.
Usage
用于形容物体不端正,歪斜的样子。
Düz olmayan, eğri veya düzensiz bir nesneyi tanımlamak için kullanılır.
Examples
-
他的字写得歪歪斜斜,让人难以辨认。
tā de zì xiě de wāi wāi xié xié, ràng rén nán yǐ biàn rèn
Yazısı yamuk ve okunması zor.
-
那条路歪歪斜斜的,走起来很不舒服。
nà tiáo lù wāi wāi xié xié de, zǒu qǐlái hěn bù shūfu
Yol virajlı ve yürümesi rahatsız edici.
-
树枝在风中歪歪斜斜地摇摆着。
shù zhī zài fēng zhōng wāi wāi xié xié de yáobǎi zhe
Dallar rüzgarda eğri büğrü sallanıyor.