浓妆艳抹 nóng zhuāng yàn mǒ yoğun makyaj

Explanation

形容妇女妆饰打扮得十分艳丽。

Çok belirgin ve renkli makyaj ve kıyafet giymiş bir kadını tanımlar.

Origin Story

话说唐朝,有一位名叫杨玉环的绝世美人,她天生丽质,国色天香。但她更喜欢浓妆艳抹,每次出场都让人惊艳不已。她喜欢用珍珠粉打底,再用胭脂点缀脸颊,描画细致的眉宇,唇上涂抹鲜艳的口红,宛如一幅美丽的画卷。她那精致的妆容,不仅衬托了她绝美的容颜,更增添了她妩媚动人的气质。宫廷画师曾多次为她画像,都无法完全捕捉她那令人心醉的美丽,只能尽力将她的浓妆艳抹描绘出来,以留住这世间少有的绝世佳人。而杨玉环的浓妆艳抹也成为了后世人们模仿的对象,成为了一种独特的审美风尚。

huà shuō táng cháo, yǒu yī wèi míng jiào yáng yù huán de juéshì měirén, tā tiānshēng lì zhì, guó sè tiān xiāng

Söylendiğine göre, Tang Hanedanlığı döneminde, doğal güzelliği ve cazibesiyle bilinen Yang Guifei adında olağanüstü güzellikte bir kadın yaşıyordu. Ancak o, yoğun makyaj yapmayı tercih ederdi ve her görünüşü nefes kesiciydi. İnci pudrasını baz olarak kullanmayı sever, sonra yanaklarına allık sürer, kaşlarını dikkatlice çizer ve dudaklarına canlı renklerde ruj sürerdi. Adeta canlanmış bir güzel resme benziyordu. Zarif makyajı, sadece göz alıcı özelliklerini vurgulamakla kalmaz, aynı zamanda büyüleyici ve çekici tavrına da katkıda bulunurdu. Saray ressamları defalarca portresini yapmaya çalıştılar, ancak büyüleyici güzelliğini tam olarak yakalayamadılar, sadece yoğun makyajını ayrıntılı olarak resmetmeyi başardılar ve bu nadir güzelliğin anısını korudular. Yang Guifei'nin yoğun makyajı, sonraki kuşaklar tarafından taklit edilen bir trend ve benzersiz bir estetik tarz haline geldi.

Usage

用于描写女子妆容艳丽。多用于口语。

yòng yú miáoxiě nǚ zǐ zhuāngróng yàn lì. duō yòng yú kǒuyǔ

Kadınların gösterişli makyajını tanımlamak için kullanılır. Çoğunlukla konuşma dilinde kullanılır.

Examples

  • 她浓妆艳抹,打扮得花枝招展。

    tā nóng zhuāng yàn mǒ, dǎban de huā zhī zhāo zhǎn.

    Çok fazla makyaj yaptı ve gösterişli giyinmiş.

  • 舞台上的演员个个浓妆艳抹,光彩照人。

    wǔtái shang de yǎnyuán gè gè nóng zhuāng yàn mǒ, guāngcǎi zhào rén

    Sahnedeki oyuncuların hepsi yoğun makyaj yapmış ve ışıldıyorlardı.