玄之又玄 derin ve gizemli
Explanation
原指道家学说中对“道”的描述,形容道的深奥玄妙,难以言说。后多用来形容事物奥妙深邃,难以理解。
"Dao"nun Taoizm felsefesindeki tanımına atıfta bulunur; Dao'nun ifade edilmesi zor olan derin ve gizemli doğasını tanımlar. Daha sonra, derin ve gizemli, anlaşılması zor şeyleri tanımlamak için sıklıkla kullanılır.
Origin Story
话说庄子游历四方,来到一个深山古刹。寺庙里住持是一位德高望重的长老,他见庄子学问渊博,便想考考他。长老指着寺庙里一尊千年古佛,说道:“这尊佛像,历经千年风雨,其中蕴含着宇宙的奥妙,你能否参悟其中玄机?”庄子凝神静思良久,缓缓说道:“佛像看似静止,实则包含着生生不息的宇宙规律,其玄妙之处,玄之又玄,众妙之门,非我等凡人所能完全参透。”长老捋须微笑,赞叹道:“妙哉,妙哉!你已窥探到宇宙的奥秘,真乃奇才也!”
Zhuangzi'nin uzun ve geniş bir yolculuk yaptığını ve derin bir dağdaki eski bir tapınağa ulaştığını söylerler. Tapınağın baş rahibi, Zhuangzi'nin geniş bilgisini görünce onu denemek isteyen çok saygı duyulan bir ihtiyardı. İhtiyar, tapınaktaki bin yıllık Buda heykelini işaret ederek dedi ki: "Bu heykel binlerce yıl rüzgar ve yağmura karşı koymuş ve evrenin gizemlerini barındırıyor. Gizemlerini anlayabilir misin?" Zhuangzi uzun süre düşündü ve yavaşça dedi ki: "Heykel hareketsiz görünüyor, ancak aslında evrenin hiç durmayan yasalarını içeriyor. Gizemi, sıradan insanların anlayışının ötesinde." İhtiyar sakalını okşayarak gülümsedi ve övdü: "Harika, harika! Evrenin gizemini bir nebze olsun gördün, gerçekten nadir bir yeteneksin!"
Usage
用于形容事理深奥难懂。
Derin ve anlaşılması zor şeyleri tanımlamak için kullanılır.
Examples
-
这其中的道理,玄之又玄,非三言两语能够解释清楚。
zhè qízhōng de dàolǐ, xuán zhī yòu xuán, fēi sān yán liǎng yǔ nénggòu jiěshì qīngchǔ.
Bunun ardındaki anlam çok derin ve birkaç kelimeyle açıklanamaz.
-
他提出的理论,玄之又玄,令人难以捉摸。
tā tíchū de lǐlùn, xuán zhī yòu xuán, lìng rén nán yǐ zhuōmó
Önerdiği teori çok gizemli ve anlaması zor.