神仙中人 Cennetten bir varlık
Explanation
形容容貌秀美,气质脱俗的人。
Güzel bir görünüme ve olağanüstü bir mizaca sahip birini tanımlar.
Origin Story
话说东晋时期,有个才华横溢的书生叫王质,他一日上山砍柴,迷路了,来到一个桃林深处,看见两位老者正在下棋,旁边有童子侍奉酒果。王质好奇地观棋,忘记了时间。棋局结束后,两位老者告辞离去,王质也下山回家。谁知,回到村庄,发现故乡的一切都变了,房屋破败,人都不认识他了。原来,他迷失在仙境中,不知不觉已过了几十年,自己却一点没变,依然是年轻的模样。回首桃林,已经消失不见。村里人说,王质在山里砍柴时,被神仙带走了。王质因为在仙境中度过了漫长时间,外表看起来仍然年轻,气质也与常人不同,人们便称他为“神仙中人”。
Doğu Jin Hanedanlığı döneminde, Wang Zhi adında yetenekli bir bilgin vardı. Bir gün, dağlarda odun keserken kayboldu. Bir şeftali bahçesinin derinliklerinde, iki yaşlı adamın satranç oynadığını, onlara şarap ve meyve sunan bir çocuğun hizmetinde olduğunu gördü. Wang Zhi merakla oyunu izledi ve zamanı unuttu. Oyun bittikten sonra, iki yaşlı adam ayrıldı ve Wang Zhi de dağdan aşağı evine indi. Ancak köye döndüğünde, memleketindeki her şeyin değiştiğini fark etti. Evler harap olmuştu ve kimse onu tanımıyordu. Meğerse bir peri diyarında kaybolmuştu ve farkında olmadan on yıllar geçmişti. Ancak o, tek bir gün bile yaşlanmamıştı ve hâlâ genç görünüyordu. Şeftali bahçesine baktığında, kaybolmuştu. Köylüler, Wang Zhi'nin dağlarda odun keserken tanrılar tarafından götürüldüğünü söylediler. Peri diyarında uzun zaman geçirdiği için hâlâ genç görünüyordu ve kişiliği sıradan insanlardan farklıydı, bu yüzden insanlar ona "cennetten bir varlık" diyorlardı.
Usage
用于描写容貌秀美,气质脱俗的人。
Güzel bir görünüme ve olağanüstü bir mizaca sahip birini tanımlamak için kullanılır.
Examples
-
他长得如此俊美,宛若神仙中人。
tā zhǎng de rú cǐ jùnměi, wǎn ruò shénxiān zhōng rén
O kadar yakışıklı ki, sanki göksel bir varlık.
-
那舞者气质飘逸,宛如神仙中人。
nà wǔ zhě qìzhì piāoyì, wǎn rú shénxiān zhōng rén
O dansçının tavrı zarif, sanki göksel bir varlık.