笑容可掬 Sıcak gülümseme
Explanation
掬:双手捧取。形容笑容满面,温和可亲。
Jū: iki elle tutmak. Sıcaklık ve dostluk dolu bir gülümsemeyi tanımlar.
Origin Story
话说三国时期,蜀汉丞相诸葛亮在西城遭遇司马懿大军压境。城中兵力薄弱,诸葛亮却毫不慌张,他命士兵打开城门,自己则笑容可掬地坐在城楼上,焚香弹琴。司马懿看到这一幕,心中疑惑,以为诸葛亮设下埋伏,不敢轻举妄动,最终撤兵而回。诸葛亮的“空城计”成功化解了危机,而他那笑容可掬的神态,更令人印象深刻,成为后世传颂的佳话。这故事体现了诸葛亮卓越的智慧和胆识,以及他临危不乱的沉着风范。 后来,人们便用“笑容可掬”来形容一个人面带笑容,态度和蔼可亲的样子。
Üç Krallık döneminde, Shu Han'ın başbakanı Zhuge Liang, Xicheng'de Sima Yi'nin muazzam ordusunun kuşatmasıyla karşılaştı. Şehir savunması zayıftı, ancak Zhuge Liang sakinliğini korudu. Askerlerine şehrin kapılarını açmalarını emretti ve şehrin surlarında sakin bir şekilde oturdu, tütsü yakıp guqin çaldı, yüzünde sıcak bir gülümsemeyle. Bunu gözlemleyen Sima Yi, şüphelenmeye başladı, Zhuge Liang'ın bir tuzak kurduğunu düşünerek aceleci davranmaya cesaret edemedi ve sonunda birliklerini geri çekti. Zhuge Liang'ın "Boş Şehir Stratejisi", krizi başarıyla önledi ve sıcak gülümsemesi kalıcı bir iz bırakarak efsanevi bir öykü haline geldi. Bu hikaye, Zhuge Liang'ın olağanüstü zekasını, cesaretini ve baskı altındaki sakin tavrını sergiliyor.
Usage
用于形容笑容满面,态度温和可亲。
Sıcak ve arkadaşça bir gülümsemesi olan birini tanımlamak için kullanılır.
Examples
-
他脸上笑容可掬,让人如沐春风。
tā liǎn shang xiàoróng kě jū, ràng rén rú mù chūnfēng。
Yüzü gülücüklerle doluydu, insanları ferahlatıyordu.
-
看到孩子们玩得这么开心,她笑容可掬。
kàn dào háizi men wán de zhème kāixīn, tā xiào róng kě jū。
Çocukların bu kadar mutlu olduğunu görünce, sıcak bir şekilde gülümsedi.