能文能武 hem edebi hem de askeri yetenek
Explanation
既有文才,又有武艺。现在也指既有理论知识,又有实践能力。
Bir kişinin hem edebi yeteneğe hem de dövüş sanatları becerisine sahip olduğu anlamına gelir. Şimdilerde aynı zamanda hem teorik bilgiye hem de pratik yeteneğe sahip olduğu anlamına da gelir.
Origin Story
话说大宋年间,边关告急,辽军来犯,朝廷上下人心惶惶。一位名叫岳飞的青年将军脱颖而出,他不仅文采斐然,曾写下震动朝野的《满江红》,更是一位驰骋沙场的武林高手,在战场上屡建奇功,所向披靡。岳飞文武双全的才能,让他成为大宋抗击外敌的擎天柱石,保卫了国家的安宁。他不仅是一位杰出的军事家,更是一位爱国诗人,他的故事流传至今,成为千古佳话。
Söylendiğine göre, Song Hanedanlığı sırasında sınır tehlikedeydi ve Liao ordusu saldırdı, başkentte korkuya neden oldu. Genç General Yue Fei, yeteneğiyle herkesi etkiledi. Sadece ünlü 'Man Jiang Hong' şiirini yazan mükemmel bir yazar değil, aynı zamanda savaş alanında birçok zafer kazanan yetenekli bir savaşçıydı. Yue Fei'nin edebiyatta ve dövüş sanatlarındaki ustalığı, ülkeyi dış düşmanlardan korumada bir direk haline getirdi ve barışı sağladı. O sadece mükemmel bir askeri stratejist değil, aynı zamanda öyküsü günümüzde de yaşayan ve efsane haline gelen vatansever bir şairdi.
Usage
用作谓语、宾语;指人既有文才,又有武艺。
Yüklem veya nesne olarak kullanılır; bir kişinin hem edebi yeteneğe hem de dövüş sanatları becerisine sahip olduğu anlamına gelir.
Examples
-
他文武双全,深得百姓爱戴。
tā wén wǔ shuāng quán, shēn dé bǎi xìng ài dài.
Hem edebiyata hem de askeri sanata yeteneklidir ve halk tarafından çok sevilir.
-
这位将军不仅能文能武,而且治军有方。
zhè wèi jiāng jūn bù jǐn néng wén néng wǔ, ér qiě zhì jūn yǒu fāng.
Bu general sadece edebiyat ve askeri sanatlarda yetenekli olmakla kalmaz, aynı zamanda orduyu yönetmede de ustadır.