脱缰之马 Kontrolden çıkmış at
Explanation
比喻失去控制,不受约束的事物或人。也比喻思想不受约束,漫无边际。
Kontrolden çıkmış ve dizginsiz bir şey veya kişiyi ifade eder. Ayrıca dizginsiz ve sınırsız düşünceleri de ifade edebilir.
Origin Story
很久以前,在一个风景如画的山谷里,住着一匹名叫闪电的骏马。闪电天生神骏,它拥有乌黑亮丽的鬃毛,强壮有力的四肢,以及一双充满灵气的眼睛。它曾经是牧民们最心爱的坐骑,在辽阔的草原上,闪电带着主人飞驰,成为草原上最壮观的景象。然而,闪电也有一颗自由不羁的心。它渴望挣脱缰绳的束缚,自由自在地奔跑在天地之间。一天,闪电在一次策马奔腾中,猛地挣脱了缰绳,它向着广阔无垠的大草原飞奔而去。它像脱缰的野马,在草原上肆意驰骋,展现着它无与伦比的速度和力量。它穿过茂密的森林,越过汹涌的河流,攀登上陡峭的山峰,一路留下它矫健的身影。它忘记了主人,忘记了家园,它只想在广阔的天地间尽情奔跑。它自由地呼吸着新鲜的空气,感受着阳光的温暖,享受着无拘无束的快乐。然而,随着时间的推移,闪电开始感到孤独。它想念主人,想念家园,想念在草原上与主人一起奔跑的快乐时光。它开始后悔当初的冲动,后悔当初挣脱了缰绳。它渴望回到主人的身边,再次感受缰绳的束缚,这是一种熟悉而温暖的约束。可是,它已经不知道回家的路了。它在草原上迷失了方向,不知道该去往何方。于是,它只能继续奔跑,在草原上漫无目的地寻找着回家的路。
Çok uzun zaman önce, pitoresk bir vadinin içinde, Şimşek adlı soylu bir at yaşıyordu. Şimşek, doğal olarak muhteşemdi, parlak siyah yelesi, güçlü bacakları ve etkileyici gözleri vardı. Bir zamanlar çobanların en sevdiği binek atıydı ve sahibiyle geniş düzlüklerde koştururdu, nefes kesici bir manzaraydı. Ancak, Şimşek aynı zamanda özgür ruhluydu. Dizginin kısıtlamalarından kurtulup gök ile yer arasında özgürce koşmayı arzu ediyordu. Bir gün, hızlı bir yolculuk sırasında, Şimşek aniden dizgininden kurtuldu ve sınırsız bozkırın enginliğine doğru koştu. Kontrolsüz bir at gibi, bozkırda koşturdu, benzersiz hızını ve gücünü sergiledi. Yoğun ormanları geçti, köpüren nehirleri aştı, dik dağlara tırmandı, her yere çevik figürünü bıraktı. Sahibinini unuttu, evini unuttu, sadece dünyanın enginliğinde özgürce koşmak istedi. Serbestçe temiz havayı soludu, güneşin sıcaklığını hissetti ve kaygısız neşeyi tattı. Ancak zaman geçtikçe, Şimşek yalnız hissetmeye başladı. Sahibine özledi, evine özledi, sahibiyle bozkırda koşuşturmanın mutlu zamanlarını özledi. İlk dürtüsüne pişman olmaya başladı, dizgininden kurtulduğuna pişman oldu. Sahibine geri dönmeyi, dizginin kısıtlamalarını tekrar hissetmeyi, tanıdık ve sıcak bir kısıtlamayı arzu etti. Ama artık ev yolunu bilmiyordu. Bozkırda kaybolmuştu, nereye gideceğini bilmiyordu. Bu yüzden koşmaya devam etti, bozkırda amaçsızca eve giden yolu aradı.
Usage
多用于比喻失去控制的事物或人,或比喻思想不受约束,漫无边际。
Çoğunlukla kontrolden çıkmış bir şey veya kişiyi veya dizginsiz ve sınırsız düşünceleri tanımlamak için kullanılır.
Examples
-
他像脱缰的野马一样,在草原上飞驰。
tā xiàng tuō jiāng de yě mǎ yī yàng, zài cǎoyuán shang fēi chí
Çayırda kontrolden çıkmış bir at gibi koştu.
-
会议一开始,讨论就如同脱缰的野马,跑偏了主题。
huìyì yī kāishǐ, tǎolùn jiù rútóng tuō jiāng de yě mǎ, pǎo piān le zhǔtí
Toplantı başlar başlamaz tartışma kontrolden çıktı ve ana konudan sapmaya başladı.