自然而然 doğal
Explanation
指事物发展变化的自然状态,不用人为干预而自然如此。
Şeylerin gelişim ve değişiminin doğal halini ifade eder, insan müdahalesi olmadan, doğal olarak böyledir.
Origin Story
很久以前,在一个山清水秀的小村庄里,住着一位名叫阿明的年轻人。他从小就喜欢观察自然,对植物的生长规律有着独特的理解。一天,他发现村口那棵老柳树上,竟然长出了一株罕见的兰花。这株兰花并非人工种植,而是自然而然地生长在那儿。阿明惊喜万分,他仔细观察着兰花的生长过程,发现它没有经过任何特殊的栽培,却依然茁壮成长,花开艳丽。这让他深感自然的神奇力量。他开始思考,人生就像这株兰花,只要顺应自然,努力生长,就能展现出自身独特的魅力。
Çok eski zamanlarda, güzel bir dağ köyünde Amin adında genç bir adam yaşarmış. Küçük yaştan beri doğayı gözlemlemeyi sever ve bitkilerin büyüme kalıplarına dair eşsiz bir anlayışa sahipmiş. Bir gün, köyün girişinde eski bir söğüt ağacında nadir bir orkide yetiştiğini keşfetmiş. Bu orkide yapay olarak dikilmemiş, doğal olarak orada yetişmiş. Amin çok sevinmiş, orkidenin büyüme sürecini dikkatlice gözlemlemiş ve özel bir yetiştirme olmadan bile gelişmeye ve güzel çiçekler açmaya devam ettiğini keşfetmiş. Bu, ona doğanın şaşırtıcı gücünü fark ettirdi. Hayatın bu orkideye benzediğini düşünmeye başlamış; doğaya uyarsak ve büyümek için çabalarsak, benzersiz cazibelerimizi gösterebiliriz.
Usage
多用于描写事物自然发展变化,不用人为干预的状态。
Genellikle insan müdahalesi olmadan şeylerin doğal gelişimini ve değişimini anlatmak için kullanılır.
Examples
-
秋风瑟瑟,落叶纷纷,一切都是那么自然而然。
qiufeng sesese,luoye fenfen,yique dou shi name ziran er ran
Sonbahar rüzgarı eser, yapraklar düşer, her şey o kadar doğal.
-
他俩的结合是自然而然的,没有任何人为的因素。
ta lia de jiehe shi ziran er ran de, meiyou renhe renwei de yinsu
Onların birleşmesi doğal oldu, hiçbir yapay faktör yoktu