血雨腥风 kanlı ve acımasız
Explanation
形容杀戮的凶险气氛或环境,也指极其残酷的斗争。
Bir katliamın tehlikeli atmosferini veya ortamını tanımlar, ancak aynı zamanda son derece acımasız bir mücadeleyi de ifade eder.
Origin Story
话说东汉末年,群雄逐鹿,天下大乱。曹操率军南征,与刘备在赤壁大战,结果惨败。这场战争,不仅战况惨烈,而且瘟疫横行,百姓流离失所,可谓是真正的血雨腥风。曹操退兵后,反思这场失败,意识到自己轻敌冒进,最终酿成大祸。从此以后,他更加谨慎小心,不再轻易发动战争,直到他统一北方。
Doğu Han Hanedanlığı'nın sonlarında, birçok savaş lordu güç için mücadele ediyordu ve ülke kaostaydı. Cao Cao ordusunu güneye götürdü ve Kızıl Kayalıklar Savaşı'nda Liu Bei ile savaştı, ancak sonunda yenildi. Bu savaş sadece acımasız değil, aynı zamanda salgın hastalıklar ve insanların yerinden edilmesiyle de birlikteydi; gerçekten kanlı ve acımasızdı. Gerilemesinden sonra Cao Cao başarısızlığını düşündü ve aceleci ilerlemesinin büyük bir felakete yol açtığını fark etti. O zamandan beri daha ihtiyatlı oldu, gereksiz savaşlardan kaçındı, ta ki nihayet kuzeyi birleştirinceye kadar.
Usage
用于形容战争或斗争的残酷和激烈。
Bir savaşın veya mücadelenin zulmünü ve yoğunluğunu tanımlamak için kullanılır.
Examples
-
那场战争,真是血雨腥风,惨不忍睹!
na chang zhanzheng,zhen shi xueyuxingfeng,can bunengdu!
O savaş gerçekten kanlı ve acımasızdı!
-
他描述的场景,充满了血雨腥风,让人不寒而栗。
ta miaoshu de changjing,chongman le xueyuxingfeng,rang ren bu han erli
Anlattığı sahne, kan ve vahşetle dolu, ürperticiydi