视若无睹 görmezden gelmek
Explanation
这个成语形容看见了某种情况,却假装没看见,表现出漠不关心或故意忽略的态度。
Bu deyim, bir durumu gören ancak görmemiş gibi davranan, kayıtsızlık veya kasıtlı ihmal gösteren birini tanımlar.
Origin Story
熙熙攘攘的大街上,一位衣衫褴褛的乞丐蜷缩在角落里,瑟瑟发抖。路人川流不息,有的匆匆而过,有的低头玩手机,还有的窃窃私语,却没有人理会他。一位年轻的女子,抱着心爱的宠物狗,优雅地走过乞丐身边,她看到了乞丐,但她视若无睹,继续向前走,仿佛乞丐只是路边的一块石头,不值得关注。她甚至没有一丝犹豫或迟疑,继续沉浸在自己的世界里。这冷漠的一幕,在喧嚣的城市中显得格外刺眼。
Yoğun bir caddede, paramparça olmuş bir dilenci bir köşeye kıvrılmış, titriyordu. İnsanlar geçiyordu, bazıları aceleyle, bazıları telefonlarına bakarak, bazıları da fısıldaşıyordu, ancak kimse ona dikkat etmedi. Sevgili evcil köpeğini taşıyan genç bir kadın, dilencinin yanından zarifçe geçti. Onu gördü, ancak onu görmezden geldi, tıpkı dilencinin yol kenarındaki bir taşmış gibi, dikkate değer değilmiş gibi. Hiç tereddüt etmedi, kendi dünyasında kalmaya devam etti. Bu kayıtsızlık sahnesi, gürültülü şehirde özellikle dikkat çekiciydi.
Usage
常用来形容对事情漠不关心,不闻不问的态度。
Bir şeye karşı kayıtsız ve ilgisiz bir tutumu tanımlamak için sıklıkla kullanılır.
Examples
-
他视而不见,对周围的一切都漠不关心。
tashierbujian,duizhouweideyiqiedoumoboguanxin.mian duizainan,taque shiruowudu,lingrenqifen
Olayları görmezden geldi, çevresinde olup biten her şeye kayıtsız kaldı.
-
面对灾难,他却视若无睹,令人气愤。
Felaketle karşı karşıya kaldığında kayıtsız kaldı, bu da insanları çileden çıkardı.