跋前踬后 bá qián zhì hòu
Explanation
比喻进退两难,或比喻事情做起来非常困难。
İleri veya geri gidemediğiniz zor bir durumu tanımlamak için kullanılır.
Origin Story
从前,有一位猎人在深山老林里追逐一只狡猾的野狼。野狼为了躲避猎人的追捕,在山间岩石和小溪之间快速穿梭。猎人紧追不舍,野狼疲惫不堪,它想向前冲,却被自己的颈肉绊住了;它想后退,却被自己的尾巴绊倒了,进退两难,最终被猎人捕获。这个故事就如同成语“跋前踬后”一样,说明了在某些情况下,我们可能会遇到进退两难的困境,需要谨慎地权衡利弊,寻找最佳的解决方法。
Bir zamanlar, derin bir ormanda kurnaz bir kurdu kovalayan bir avcı vardı. Avcının kovalamasından kurtulmak için kurt, dağlarda kayalıklar ve dereler arasında hızlıca koşmaya başladı. Avcı durmaksızın kovaladı, kurt tükendi. İlerlemeye çalıştı ama kendi boynuna takıldı; geri çekilmeye çalıştı ama kendi kuyruğuna takıldı, ikileme düştü, sonunda avcı tarafından yakalandı. Bu hikaye, "bá qián zhì hòu" deyimi gibi, bazı durumlarda zor bir ikilemle karşılaşabileceğimizi, en iyi çözümü bulmak için artıları ve eksileri dikkatlice değerlendirmeyi gerektirdiğini göstermektedir.
Usage
多用于形容进退两难的处境或困境。
Sıklıkla, birinin iki istenmeyen seçenek arasında sıkışıp kaldığı bir durumu veya zorluğu tanımlamak için kullanılır.
Examples
-
他进退两难,真是跋前踬后。
ta jin tui liang nan, zhen shi ba qian zhi hou
İki arada bir derede kaldı, gerçekten ileri geri sendeliyor.
-
这件事处理起来真是跋前踬后,左右为难。
zhe jian shi chu li qi lai zhen shi ba qian zhi hou, zuo you wei nan
Bu meseleyi ele almak gerçekten zor; biri kara ile deniz arasında kalmış.