遥遥领先 çok önde
Explanation
远远地走在最前面,比喻远远超过别人。
Diğerlerinden çok ilerde olmak, mecazi olarak diğerlerinden çok daha üstün olmak.
Origin Story
话说古代,有一位技艺超群的工匠,名叫李大师。他潜心研究,日夜苦练,终于在制作精巧的木制玩具上达到了登峰造极的境界。他的作品栩栩如生,巧夺天工,在当时可谓是遥遥领先。一次,邻国派来使者,想见识一下李大师的技艺。李大师展示了自己的得意之作——一只栩栩如生的木雕骏马,它四蹄腾空,鬃毛飞扬,仿佛随时都能奔腾而出。使者看得目瞪口呆,连连赞叹李大师技艺精湛,遥遥领先于其他工匠。消息传开后,各地慕名而来的求学者络绎不绝,李大师也因此名扬天下。
Bir zamanlar, eski Çin'de, Li adında çok yetenekli bir zanaatkar yaşıyordu. Kendini zanaatına adadı, gece gündüz çalıştı ve sonunda mükemmel ahşap oyuncaklar yapmada rakipsiz oldu. Eserleri o kadar gerçekçi ve ustaca yapılmıştı ki, kendi zamanlarının çok önündeydi. Bir gün, komşu bir ülkeden elçiler Li'nin becerisini görmeye geldi. Li, başyapıtını sergiledi - her an koşmaya hazır gibi görünen, ayakları havada ve yelesi dalgalanan gerçekçi bir ahşap at. Elçiler hayrete düştü ve diğer herhangi bir zanaatkarın çok ötesinde olan Li'nin olağanüstü becerisini övdü. Haber yayıldı ve sayısız öğrenci Li'den öğrenmek için uzaklardan geldi ve onu tüm ülkede ünlü yaptı.
Usage
用于形容某人或某事物远远超过他人,处于领先地位。
Birinin veya bir şeyin diğerlerinden çok ileride olduğunu ve lider konumda olduğunu tanımlamak için kullanılır.
Examples
-
这次比赛,我们遥遥领先,最终获得了冠军。
zheyici bisai,women yaoyaolingxian,zui zhong huodele guanjun.
Bu yarışmada, çok öndeydik ve sonunda şampiyon olduk.
-
他的研究成果遥遥领先于世界水平。
tade yanjiuchengguo yaoyaolingxianyu shijie shuiping
Araştırma sonuçları dünya seviyesinin çok ilerisinde.