风驰电掣 rüzgar ve yıldırım gibi hızlı
Explanation
形容速度极快,像风和闪电一样。
Rüzgar ve yıldırım gibi son derece yüksek bir hızı tanımlar.
Origin Story
话说西域有一位神通广大的侠客,名叫“疾风”。他轻功了得,速度快如闪电,武功高强,侠肝义胆。一天,他接到消息,说远在千里之外的边关小镇遭遇了强盗袭击,百姓遭难。疾风二话不说,立刻动身前往救援。他身形如风,飞檐走壁,踏雪无痕,几个起落就消失在茫茫雪原上。沿途他飞驰而过,山川河流都如同静止一般,只有他急速的身影在风雪中穿梭。他所过之处,风声呼啸,如同鬼神降临,令山中的野兽都瑟瑟发抖,不敢靠近。没过多久,疾风便赶到了边关小镇,他以迅雷不及掩耳之势,与强盗们展开激烈的搏斗,最终将强盗一网打尽,解救了被困的百姓。百姓们欢呼雀跃,纷纷称赞疾风的侠义之举,以及他风驰电掣般的速度。之后,疾风又悄然离去,只留下一个传说,在人们心中流传至今。
Batı Bölgelerinde "Jífēng" adında güçlü bir savaşçı yaşadığı söylenir. Hafif becerilerde ustaydı, hızı şimşek gibiydi, dövüş sanatları mükemmeldi ve cesur ve adil bir şövalye idi. Bir gün, binlerce mil uzaklıktaki bir sınır kasabasının haydutlar tarafından saldırıya uğradığı ve insanların acı çektiği haberini aldı. Jífēng tereddüt etmeden hemen kurtarmaya gitti. Figürü rüzgar gibiydi, çatılarda koştu, duvarlardan geçti ve kar üzerindeki izleri görünmezdi. Birkaç sıçramada, geniş karlı ovalarda kayboldu. Yol boyunca hızla ilerledi, dağlar ve nehirler hareketsiz gibi görünüyordu, sadece hızlı figürü rüzgar ve kar arasında hareket ediyordu. Neredeyse geçtiyse rüzgar uluyordu, sanki bir hayalet ortaya çıkmış gibi, dağlardaki vahşi hayvanları titretti ve yaklaşmaya cesaret edemediler. Kısa süre sonra Jífēng sınır kasabasına ulaştı ve şimşek hızıyla haydutlarla şiddetli bir şekilde savaştı, sonunda tüm haydutları yakaladı ve mahsur kalan insanları kurtardı. İnsanlar sevinçle kutlama yaptı, Jífēng'in kahramanca hareketini ve yıldırım hızıyla hareket etmesini övdüler. Daha sonra Jífēng sessizce ayrıldı ve sadece günümüzde bile insanların kalbinde yaşayan bir efsane bıraktı.
Usage
用于形容速度极快。常用于书面语。
Son derece yüksek bir hızı tanımlamak için kullanılır. Genellikle yazılı dilde kullanılır.
Examples
-
他跑步的速度简直风驰电掣,令人咋舌。
ta paobu de sudu jianzhi fengchi dianchè, lingren zhashe.
Koşma hızı gerçekten nefes kesiciydi.
-
这辆赛车风驰电掣般地冲过终点线。
zhe liang saiche fengchi dianchè ban de chongguo zhongdianxian.
Bu yarış arabası bitiş çizgisini inanılmaz bir hızla geçti