一拍即合 Anlaşmak
Explanation
形容两个人之间感情相投、志趣相合,一下子就达成了一致。
Bu atasözü, iki kişinin düşüncelerinde, görüşlerinde veya hedeflerinde anlaştığını ve kolayca fikir birliğine vardığını anlatır.
Origin Story
在一个阳光明媚的下午,两个来自不同地方的年轻人,在一家咖啡馆相遇了。他们之间似乎有着一种奇妙的缘分,一见面就有一种相见恨晚的感觉。他们谈论着彼此的兴趣爱好,发现有着惊人的相似之处。从音乐到旅行,从电影到书籍,他们都拥有着共同的语言,共同的价值观。他们越谈越投机,时间仿佛静止了一般。最后,他们相约下次再见面,一起去看一场电影。他们之间的友谊,就这样一拍即合,像一朵盛开的鲜花,在他们之间悄然绽放。
Güneşli bir öğleden sonra, farklı yerlerden iki genç bir kafede buluştu. Aralarında sihirli bir bağ vardı ve birbirlerini uzun zamandır tanıyorlarmış gibi hissettiler. İlgi alanları ve hobileri hakkında konuştular ve inanılmaz benzerlikler keşfettiler. Müzikten seyahate, filmlerden kitaplara kadar ortak bir dil ve ortak değerlere sahiplerdi. Gittikçe daha heyecanlı konuştular ve zaman durmuş gibiydi. Sonunda tekrar buluşup birlikte bir film izlemeye karar verdiler. Arkadaşlıkları böyle başladı, sanki birbirleri için yaratılmışlar gibi, bir çiçek gibi, aralarında sessizce açıyor.
Usage
这个成语常用于形容两个人的想法、观点或目标一致,很容易达成一致。
Bu atasözü, iki kişinin düşüncelerinde, görüşlerinde veya hedeflerinde anlaştığını ve kolayca fikir birliğine vardığını anlatmak için kullanılır.
Examples
-
两人一拍即合,决定合伙开公司。
liǎng rén yī pāi jí hé, jué dìng hé huǒ kāi gōng sī.
Anlaştılar ve birlikte bir şirket kurmaya karar verdiler.
-
他们一拍即合,决定去旅行。
tā men yī pāi jí hé, jué dìng qù lǚ xíng
Anlaştılar ve bir yolculuğa çıkmaya karar verdiler.