心心相印 Gönülden gönüle
Explanation
形容彼此思想感情完全一致,不用言语就能互相了解。
İki insanın birbirlerini kelimeler kullanmadan anlamalarını sağlayan düşünce ve duygularındaki mükemmel uyumu anlatır.
Origin Story
话说唐朝时期,有个才华横溢的书生叫李白,他与一位名叫杜甫的诗人相遇。两人初次见面便一见如故,谈笑风生。他们对诗歌的理解、对人生的感悟、对国家的忧虑,竟是如此相似。他们共同探讨诗歌的意境,吟诵着彼此心照不宣的诗句,仿佛心灵相通,不需要任何语言就能完全理解对方的想法。后来,他们成为了一生的挚友,共同谱写了唐朝诗歌的辉煌篇章。他们的友谊,便是心心相印的最好诠释。他们的诗歌,至今仍流传于世,也成为了心心相印的典范。
Söylendiğine göre Tang Hanedanlığı sırasında, Li Bai adında yetenekli bir bilgin Du Fu adında bir şairle karşılaştı. İkisi de hemen anlaştılar ve canlı bir sohbete dalmışlardı. Şiir anlayışları, hayata bakış açıları ve ülkeye dair endişeleri şaşırtıcı derecede benzerdi. Şiirin havasını birlikte tartıştılar ve birbirlerini anlayabilecekleri şiir dizelerini okudular, sanki zihinleri bağlantılıymış ve birbirlerinin düşüncelerini kelimeler kullanmadan tam olarak anlayabiliyorlarmış gibi. Daha sonra ömür boyu arkadaş oldular ve birlikte Tang şiirinin parlak bir bölümünü yazdılar. Arkadaşlıkları, içten bağlarının en iyi kanıtıdır. Şiirleri bugün hala yaygın olarak okunmaktadır ve bu bağın bir örneğidir.
Usage
形容双方思想感情完全一致,彼此了解。多用于褒义,形容亲密关系。
Birbirlerini anlayan iki insan arasındaki düşünce ve duyguların mükemmel uyumunu anlatır. Çoğunlukla olumlu bir anlamda kullanılır, yakın ilişkileri tanımlamak için.
Examples
-
两位老友久别重逢,心心相印,感慨万千。
liǎng wèi lǎoyǒu jiǔ bié chóngféng, xīn xīn xiāng yìn, gǎnkǎi wàn qiān.
Uzun bir ayrılıktan sonra iki eski dost yeniden bir araya geldi, yürekleri yankılandı ve birbirlerine söyleyecek çok şeyleri vardı.
-
他们心心相印,合作默契,共同完成了一项伟大的事业
tāmen xīn xīn xiāng yìn, hézuò mòqì, gòngtóng wánchéng le yī xiàng wěidà de shìyè
Düşünceleri tamamen aynıydı ve büyük bir başarıyı birlikte tamamlayarak etkili bir şekilde iş birliği yaptılar