一文不名 Bir kuruşu bile yok
Explanation
形容非常贫困,一无所有。
Aşırı yoksulluğu, mal varlığı olmadan tanımlar.
Origin Story
在唐朝末年,有个名叫李白的书生,从小就喜欢读书,但他家境贫寒,连一日三餐都难以维持,更别说买纸笔了。他经常去书店蹭书,也经常向别人借书。有一天,李白去一家书店借书,但书店老板看他衣衫褴褛,就拒绝借书给他。李白无奈地说:“我虽然一文不名,但求知若渴,只要能借阅书籍,我愿意用任何东西来交换。”书店老板还是不同意。李白没办法,只能无奈地离开了。后来,李白凭借自己的努力,最终成为了一代诗仙,名扬天下。
Tang Hanedanlığı'nın sonlarında, küçük yaştan itibaren okumayı seven Li Bai adında bir bilgin vardı. Ancak ailesi yoksuldu ve günlük yemekleri bile karşılayamıyordu, kağıt ve kalem almayı bırakın. Sık sık kütüphanelere kitap ödünç almak için gider ve ayrıca diğerlerinden de kitap ödünç alırdı. Bir gün Li Bai, bir kütüphaneden kitap ödünç almak için gitti, ancak kütüphaneci yırtık elbiselerini görünce ona kitap ödünç vermeyi reddetti. Li Bai umutsuzca, “Parasız olabilirim ama öğrenmek için can atıyorum. Eğer kitap ödünç alabilirsem, onları her şeyle değiştiririm.” dedi. Kütüphaneci yine de reddetti. Li Bai'nin başka seçeneği yoktu, hayal kırıklığına uğramış bir şekilde ayrıldı. Daha sonra kendi çabalarıyla Li Bai sonunda dünyaca ünlü büyük bir şair oldu.
Usage
形容一个人非常贫穷,没有钱财。
Çok fakir ve parası olmayan birini tanımlamak için kullanılır.
Examples
-
他虽然出身贫寒,但勤奋好学,最终考上了大学。
tā suīrán chūshēn pín hán, dàn qín fèn hào xué, zuì zhōng kǎo shàng le dà xué.
Fakir bir aileden gelmesine rağmen çok çalıştı ve sonunda üniversiteye gitti.
-
这个年轻人一文不名,却胸怀大志,渴望改变命运。
zhège nián qīng rén yī wén bù míng, què xiōng huái dà zhì, kě wàng gǎi biàn mìng yùn。
Bu genç adam parasızdı, ama büyük hayalleri vardı ve kaderini değiştirmeyi umuyordu.