乐而忘返 mutlu ve geri dönmeyi unutmak
Explanation
形容快乐到忘记了回去。
O kadar mutlu olduğunu, eve dönmeyi unuttuğunu anlatmak için kullanılır.
Origin Story
很久以前,在一个美丽富饶的江南小镇上,住着一位名叫阿美的姑娘。阿美从小就喜欢上了绘画,她对色彩的敏锐感觉和对线条的精准把握,让她在绘画上展现出超凡的天赋。 一日,阿美听说远方有一位著名的画师,他的画作技法精妙绝伦,便心生向往,决定前去拜访。经过几天的长途跋涉,阿美终于来到了这位画师隐居的山谷。山谷景色秀丽,鸟语花香,清澈的溪流缓缓流淌,空气中弥漫着淡淡的泥土芬芳。 画师热情地接待了阿美,并向她传授绘画技法。阿美勤奋好学,虚心求教,沉浸在艺术的世界中,如痴如醉。她每天都与画师探讨绘画技巧,学习各种绘画方法,从写生到构图,从色彩搭配到光影处理,她都认真钻研,力求做到最好。 就这样,阿美在山谷里一住就是几个月,每天都过得充实而快乐。她忘记了时间,忘记了家乡,忘记了一切烦恼,她仿佛置身于一个世外桃源,全身心地投入到绘画中。 直到有一天,阿美的家人来到山谷寻找她,她才依依不舍地离开了这个让她乐而忘返的地方。她将在此学到的绘画技艺带回了家乡,并以精湛的技艺,成为了远近闻名的画师。
Çok uzun zaman önce, Çin'in güneyindeki güzel ve bereketli bir kasabasında Amei adında bir kız yaşıyordu. Amei küçük yaştan beri resim yapmayı çok seviyordu. Renklere karşı derin anlayışı ve çizgileri ustalıkla kullanması onu olağanüstü yetenekli bir ressam yapmıştı. Bir gün Amei, uzaklarda eşsiz resim teknikleriyle ünlü bir ressamın yaşadığını duydu ve onunla tanışmak istedi. Günler süren bir yolculuktan sonra Amei sonunda ressamın yaşadığı tenha vadiye ulaştı. Vadi çok güzeldi; kuş sesleri, hoş kokulu çiçekler ve yavaş akan bir dere vardı. Havada hafif bir toprak kokusu vardı. Ressam Amei'yi sıcak bir şekilde karşıladı ve ona resim yapmayı öğretti. Amei çalışkan ve hevesliydi. Kendini tamamen sanat dünyasına kaptırmıştı. Her gün ressamla resim teknikleri üzerine tartışıyor ve eskizden kompozisyona, renk uyumundan ışık efektlerine kadar çeşitli yöntemler öğreniyordu. Her şeyi dikkatlice inceliyor ve mükemmelliğe ulaşmak için çaba sarf ediyordu. Böylece Amei birkaç ay o vadide geçirdi ve her gün tatmin edici ve mutlu bir yaşam sürdü. Zamanı, evini ve tüm endişelerini unuttu. Sanki cennetteymiş gibi, tamamen resme dalmıştı. Bir gün Amei'nin ailesi onu aramak için vadiye geldiğinde, gönülsüzce bu kadar çok neşe verdiği yeri terk etti. Öğrendiği resim sanatını memleketine götürdü ve yeteneğiyle ünlü bir ressam oldu.
Usage
用于描写人沉浸于某种活动或环境中,乐而忘返的状态。
Bir aktiviteye veya ortama o kadar dalmış ki zamanın nasıl geçtiğini unutmuş birini tanımlamak için kullanılır.
Examples
-
孩子们在游乐园玩得乐而忘返。
háizi men zài yóulèyuán wán de lè ér wàng fǎn
Çocuklar eğlence parkında çok eğlendiler.
-
他沉醉在书的世界里,乐而忘返。
tā chénzuì zài shū de shìjiè lǐ, lè ér wàng fǎn
Kitaplara o kadar dalmıştı ki zamanın nasıl geçtiğini anlamadı.