亲如骨肉 kardeş gibi
Explanation
形容关系极其亲密,如同骨肉一样。
Aile bireyleri arasındaki son derece yakın bir ilişkiyi tanımlar, adeta kan bağı gibi.
Origin Story
从前,在一个小山村里住着两户人家,他们是世交,两家的孩子从小一起长大。哥哥名叫大宝,弟弟名叫二宝。他们俩自小一起放牛、捉迷藏,一起学习,一起玩耍。他们彼此之间互相帮助,互相鼓励,感情深厚,比亲兄弟还亲。一天,村里来了个算命先生,他为大宝算了一卦,说大宝将来会大富大贵,成为远近闻名的富翁。而二宝的卦象则不太好,说他将来会一事无成。算命先生走后,大宝和二宝依然亲如骨肉,他们一起努力奋斗,终于都取得了很大的成就。大宝成为了一名成功的商人,而二宝也成了一名受人尊敬的医生。他们的事迹被传颂至今,成为一段佳话。
Eskiden, küçük bir dağ köyünde, eski dost olan iki aile yaşarmış. Çocukları, Da Bao adında bir ağabey ve Er Bao adında bir küçük kardeş birlikte büyümüşler. İnek güder, saklambaç oynar, birlikte çalışır ve oynarlardı. Birbirlerine yardım eder ve teşvik ederlerdi ve arkadaşlıkları, kan bağı olan kardeşlerden daha derin bir bağdı. Bir gün, köyde bir falcı belirdi. Da Bao'ya zengin ve ünlü olacağını söyledi. Ancak, Er Bao için kehanet daha az olumluydu. Yine de, kehanetten sonra bile, Da Bao ve Er Bao yakın arkadaş olarak kaldılar. Çok çalıştılar ve büyük başarılar elde ettiler: Da Bao başarılı bir iş adamı olurken, Er Bao saygın bir doktor oldu. Hikayeleri hala bugün anlatılıyor.
Usage
用于形容关系非常亲密。
Çok yakın bir ilişkiyi tanımlamak için kullanılır.
Examples
-
他们兄弟俩亲如骨肉,感情非常好。
tāmen xiōngdì liǎ qīn rú gǔ ròu, gǎnqíng fēicháng hǎo.
Bu iki kardeş çok yakın, aralarındaki ilişki çok iyi.
-
他俩从小一起长大,亲如骨肉。
tā liǎ cóng xiǎo yī qǐ zhǎng dà, qīn rú gǔ ròu.
Çocukluktan beri birlikte büyüdüler ve adeta kardeş gibiler.