情同手足 adeta kardeş gibi
Explanation
形容感情深厚,如同兄弟姐妹一样亲密无间。
Kardeşler arasındaki gibi derin bir bağı tanımlar.
Origin Story
从前,在一个小山村里,住着两户人家,分别是李家和王家。李家有个儿子叫李大宝,王家有个儿子叫王小虎。他们俩从小一起长大,一起上学,一起玩耍,感情非常深厚。他们一起经历过许多事情,无论是快乐还是悲伤,他们都互相扶持,互相帮助。有一天,他们俩去山上玩,不小心摔下山崖,幸好被村民救了起来,但是李大宝的腿摔断了。王小虎得知后,非常着急,立刻跑去照顾李大宝,给他端茶送水,给他读书讲故事,让他不至于太无聊。就这样,王小虎日夜守护在李大宝身边,直到李大宝的腿好了。这件事让村民们深受感动,都说他们俩情同手足,是真正的兄弟。
Çok eski zamanlarda, küçük bir dağ köyünde iki aile yaşarmış, Li ailesi ve Wang ailesi. Li ailesinin Li Dabao adında bir oğlu, Wang ailesinin de Wang Xiaohu adında bir oğlu varmış. İkisi de birlikte büyümüş, birlikte okula gitmiş, birlikte oynamışlar ve aralarındaki dostluk çok derinmiş. Birlikte birçok şey yaşamışlar, ister mutlu ister üzgün anlar olsun, birbirlerine destek olmuşlar ve birbirlerine yardım etmişler. Bir gün dağda oynarken yanlışlıkla bir uçurumdan düşmüşler. Neyse ki köylüler tarafından kurtarılmışlar, ancak Li Dabao bacağı kırılmış. Wang Xiaohu bunu duyunca çok endişelenmiş ve hemen Li Dabao'nun bakımını üstlenmiş, ona çay ve su getirmiş, canı sıkılmasın diye ona hikâyeler okumuş. Böylece Wang Xiaohu, Li Dabao'nun bacağı iyileşene kadar gece gündüz onun yanında kalmış. Bu olay köylüleri çok etkilemiş ve ikisinin de adeta öz kardeş gibi olduğunu, gerçek kardeşler olduklarını söylemişler.
Usage
多用于形容兄弟姐妹之间或朋友之间的深厚感情。
Kardeşler veya arkadaşlar arasındaki derin sevgiyi tanımlamak için kullanılır.
Examples
-
他与兄弟情同手足,患难与共。
tā yǔ xiōngdì qíng tóng shǒu zú, huàn nàn yǔ gòng
O ve kardeşleri adeta can ciğer, birlikte her zorluğun üstesinden geliyorlar.
-
我们俩情同手足,从小一起长大。
wǒmen liǎ qíng tóng shǒu zú, cóng xiǎo yīqǐ zhǎng dà
Biz ikimiz de sanki can ciğer kardeşiz, çocukluktan beri birlikte büyüdük.