情同骨肉 öz kardeş gibi
Explanation
形容关系密切如同兄弟姐妹一样。
Bu deyim, kardeşler arasındaki gibi yakın bir ilişkiyi tanımlar.
Origin Story
话说古代,有两个少年,名叫阿牛和阿虎。他们自小一起长大,同吃同住,感情深厚。一日,阿牛家遭逢大火,房屋尽毁,家财尽失,父母也因此受了伤。阿虎得知消息后,立即赶到阿牛家,帮助他们收拾残局,照顾父母,并将自己家中的余粮和衣物送给了阿牛一家。阿牛父母深受感动,夸赞阿虎是个好孩子。在接下来的日子里,阿虎不仅帮助阿牛重建家园,还时常去看望阿牛一家,帮助他们解决生活中的难题。二人互相扶持,彼此帮助,度过了许多难关。乡里人见他们兄弟情深,常说他们情同骨肉,令人羡慕不已。
Eskiden, eski zamanlarda, An Niu ve An Hu adında iki çocuk yaşarmış. Birlikte büyümüşler, yiyecek ve barınak paylaşmışlar ve derin bir bağ kurmuşlar. Bir gün, An Niu'nun evi bir yangında yanmış, onu yoksul bırakmış ve ebeveynleri yaralanmış. Bu haberi duyunca, An Hu hemen An Niu'ya yardım etmek için koşmuş, enkazı temizlemeye, ebeveynlerine bakmaya ve kendi yiyecek ve giysilerini bağışlamaya yardım etmiş. An Niu'nun ebeveynleri An Hu'nun iyiliğinden çok etkilenmişler. Sonraki günlerde, An Hu, An Niu'ya sadece evini yeniden inşa etmesine yardım etmekle kalmamış, aynı zamanda sık sık ziyaret edip yaşam zorluklarının üstesinden gelmelerine yardımcı olmuş. İkisi de birbirlerini desteklemiş, birçok zorluğun üstesinden gelmişler. Köylüler, onların derin kardeşliklerini görünce, sık sık onların öz kardeş gibi yakın olduklarını söylemişler.
Usage
用于形容亲密无间的关系,如同兄弟姐妹一样。
Bu deyim, kardeşler arasındaki gibi yakın bir ilişkiyi tanımlamak için kullanılır.
Examples
-
他与义兄情同骨肉,患难与共。
ta yu yixiong qingtonggurou, huannan yugong
Üvey kardeşiyle adeta öz kardeş gibiydi.
-
两人从小一起长大,情同骨肉。
liangren congxiao yiqichangda, qingtonggurou
İkisi de çocukluktan beri birlikte büyüdüler, adeta öz kardeş gibiydiler.