依然如故 aynı şekilde
Explanation
依然如故指的是事物没有变化,仍然和过去一样。它强调的是一种持续的状态,没有改变或发展。
Yiran rugu, şeylerin değişmediği ve geçmişte olduğu gibi kaldığı anlamına gelir. Değişim veya gelişme olmadan sürekli bir durumu vurgular.
Origin Story
老张头是一名木匠,手艺精湛,在村子里颇有名气。他年轻时,便以精益求精的态度打磨每一件作品,从选材到雕刻,都一丝不苟。如今,老张头已年过花甲,但他依然如故,每日清晨便会来到他的小木工间,专注于手中的活计。他的工具,那些陪伴他几十年的凿子、刨子,依然闪着熟悉的金属光泽。虽然他的动作比年轻时缓慢了些,但他对木头的理解,对工艺的执着,却丝毫未减。村里年轻人大多都外出打工,很少有人再需要定制木匠活儿,可老张头依然如故地坚持着他的手艺,因为他热爱它。他觉得,只要他能做出精美的木器,就能感到充实和快乐。他相信,好的手艺会一直流传下去,即使时代在变,他的热爱依然如故。
Yaşlı Zhang, köyde oldukça ünlü, maharetli bir marangozdu. Gençliğinden beri her eserini mükemmelleştirmeye çalışmış, malzeme seçiminden oymaya kadar her aşamada son derece titiz davranmıştı. Şimdi altmış yaşını aşmış olan yaşlı Zhang yine de eskisi gibiydi. Her sabah küçük marangoz atölyesine gelir ve işine odaklanırdı. On yıllarca ona eşlik eden tornavidaları ve zımparaları, tanıdık metalik parlaklıklarıyla hâlâ ışıldıyordu. Hareketleri gençliğine göre daha yavaş olsa da, ahşaba olan anlayışı ve işine olan bağlılığı hiç azalmamıştı. Köydeki çoğu genç şehirde çalışmaya gitmişti ve artık özel marangozluk işlerine çok az talep vardı, ancak yaşlı Zhang işine yine de devam ediyordu çünkü onu seviyordu. Güzel ahşap işleri yaptıkça kendini dolu ve mutlu hissettiğine inanıyordu. İyi işçiliğin her zaman aktarılacağına, zamanlar değişse bile, aşkının değişmeyeceğine inanıyordu.
Usage
用来形容人或事物保持原样,没有改变。
Değişmeden kalan bir kişiyi veya şeyi tanımlamak için kullanılır.
Examples
-
他多年来一直住在那里,依然如故。
ta duonian lai yizhi zhu zai nali, yiran rugu.
Orada yıllardır yaşıyor ve her şey aynen devam ediyor.
-
尽管经历了这么多风雨,他们的感情依然如故。
jingu jingli le zheme duo fengyu, tamen de ganqing yiran rugu.
Tüm fırtınalara rağmen, aşkları değişmedi