冥思苦想 çok düşünmek
Explanation
形容用心思考,费尽心思。
Çok düşünmeyi ve zahmet çekmeyi anlatmak için.
Origin Story
话说唐朝时期,一位名叫李白的诗人,因思念故乡而辗转反侧,夜不能寐。他望着窗外皎洁的月光,思绪万千,脑海中浮现出家乡的山水田园,以及童年嬉戏的场景。他提笔欲赋诗一首,抒发胸中情怀,却怎么也写不出合适的语句。于是他便开始冥思苦想,从白天一直思考到黑夜。他时而伏案疾书,时而仰望星空,灵感如泉涌般地涌现出来,最后,他终于完成了一首感人肺腑的诗作,表达了他对故乡的思念之情。这首诗词,后来被世人传颂,成为千古绝唱。
Rivayete göre Tang Hanedanlığı döneminde Li Bai adında bir şair, memleket özlemi nedeniyle uykusuzluk ve huzursuzluk çekiyordu. Pencereden ay ışığına bakarken düşünceleri bitmek bilmiyordu, zihninde memleketinin dağlarını, nehirlerini ve tarlalarını, çocukluk oyunlarının sahnelerini canlandırıyordu. Duygularını ifade etmek için bir şiir yazmak istiyordu ancak doğru kelimeleri bulamıyordu. Bu yüzden gündüzden geceye kadar düşünmeye başladı. Bazen masanın başında hızla yazıyor, bazen yıldızlı gökyüzüne bakıyordu. İlham şelale gibi aktı ve sonunda memleket özlemini dile getirdiği dokunaklı bir şiiri tamamladı. Bu şiir daha sonra tüm dünyada ünlü oldu ve bir başyapıt haline geldi.
Usage
作谓语、宾语、状语;形容费尽心思地思考。
Yüklem, nesne, zarf olarak; bir şey hakkında çok düşünmeyi tanımlar.
Examples
-
为了解决这个问题,他冥思苦想了一整夜。
wèi le jiějué zhège wèntí, tā míngsīkǔxiǎng le yì zhěngyè
Bu sorunu çözmek için bütün gece üzerinde kafa yordu.
-
面对巨大的挑战,他冥思苦想,最终找到了解决方案。
miàn duì jùdà de tiǎozhàn, tā míngsīkǔxiǎng, zhōngyú zhǎodào le jiějué fāng'àn
Büyük bir zorlukla karşı karşıya kaldığında, uzun uzun düşündü ve sonunda bir çözüm buldu.
-
考试前夕,他冥思苦想,试图记住所有的知识点。
kǎoshì qiányì, tā míngsīkǔxiǎng, shìtú jì zhù suǒyǒu de zhīshì diǎn
Sınavdan önce, tüm bilgileri hatırlamaya çalışarak çok düşündü.