合而为一 Hé ér wéi yī birleşik

Explanation

指把分散的事物集合在一起,成为一个整体。

Dağınık şeyleri bir araya getirip tek bir bütün haline getirmeyi ifade eder.

Origin Story

话说很久以前,在一个古老的村庄里,住着五个家族。他们各自拥有独特的技艺和资源,但却长期彼此隔阂,各自为政,导致村庄发展缓慢,资源浪费严重。有一天,一位睿智的老人来到村庄,他看到村庄的现状深感惋惜,于是向五个家族族长提出了一个建议:合而为一。他解释说,只有将五个家族的优势互补,共同发展,才能使村庄繁荣昌盛。起初,五个家族对老人的建议都持有怀疑态度,因为他们担心彼此之间利益冲突。但是,老人耐心细致地向他们解释了合而为一的益处,并承诺会公平公正地处理资源分配和利益共享的问题。最终,五个家族被老人的真挚诚意所打动,决定尝试合而为一。他们制定了一套共同的规章制度,建立了沟通协调的机制,资源共享,互通有无。一段时间后,他们发现村庄发生了翻天覆地的变化,资源得到充分利用,技艺不断改进,村民们生活水平也得到了极大的提高。村庄也因为他们的合作变得富裕而繁荣,成为了远近闻名的模范村庄。这个故事告诉我们,合作共赢的重要性,只有团结协作,才能取得更大的成功。

huì shuō hěn jiǔ yǐqián, zài yīgè gǔlǎo de cūnzhuāng lǐ, zhù zhe wǔ gè jiāzú……

Çok eski zamanlarda, eski bir köyde beş aile yaşıyordu. Her birinin kendine özgü becerileri ve kaynakları vardı, ancak uzun süre birbirlerinden izole olarak, bağımsız olarak yönetildiler. Bu da köyün yavaş gelişmesine ve ciddi kaynak israfına yol açtı. Bir gün, bilge bir ihtiyar köye geldi. Köyün durumunu görünce çok üzüldü ve beş aile reisine birleşmelerini önerdi. Sadece birbirlerinin güçlü yönlerini tamamlayarak ve birlikte gelişerek köyün gelişebileceğini açıkladı. Başlangıçta, beş aile ihtiyarın önerisine şüpheyle yaklaştı, çıkar çatışmalarından endişe etti. Ancak ihtiyar, birleşmenin avantajlarını sabırla açıkladı ve kaynakların adil ve eşit dağıtımını, kâr paylaşımını vaat etti. Sonunda, ihtiyarın samimiyetinden etkilenen beş aile birleşmeyi denemeye karar verdi. Ortak bir kural ve düzenleme seti oluşturdular, iletişim ve koordinasyon mekanizmaları kurdular ve kaynakları ve uzmanlığı paylaştılar. Bir süre sonra, köyde kökten bir değişimi fark ettiler. Kaynaklar verimli bir şekilde kullanıldı, beceriler sürekli gelişti ve köylülerin yaşam standartları önemli ölçüde arttı. İşbirlikleri sayesinde köy gelişti ve ünlü bir örnek köy oldu. Bu hikaye, işbirliğinin ve karşılıklı başarının önemini vurguluyor. Sadece takım çalışmasıyla daha büyük başarılar elde edilebilir.

Usage

常用于形容将分散的事物或力量整合在一起,形成统一的整体。

cháng yòng yú xíngróng jiāng fēnsàn de shìwù huò lìliàng zěnghé zài yīqǐ, xíngchéng tǒngyī de zěntǐ。

Dağınık şeyleri veya güçleri birleştirip tek bir bütün haline getirmeyi tanımlamak için sıklıkla kullanılır.

Examples

  • 经过大家的努力,终于将分散的资源合而为一,取得了巨大的成功。

    jīngguò dàjiā de nǔlì, zhōngyú jiāng fēnsàn de zīyuán hé'érwéiyī, qǔdéle jùdà de chénggōng。

    Herkesin çabaları sayesinde, sonunda dağılmış kaynaklar birleştirildi ve büyük bir başarı elde edildi.

  • 让我们共同努力,将这些碎片化的知识合而为一,构建完整的知识体系。

    ràng wǒmen gòngtóng nǔlì, jiāng zhèxiē suìpiàn huà de zhīshì hé'érwéiyī, gòujiàn wánzhěng de zhīshì tǐxì。

    Bu parçalanmış bilgileri bir araya getirmek ve eksiksiz bir bilgi sistemi oluşturmak için birlikte çalışalım.