唯唯诺诺 uysalca
Explanation
形容没有主见,一味附和,恭顺听从的样子。
Kendi fikri olmayan, her zaman aynı fikirde olan ve itaatkarca uyan birini tanımlar.
Origin Story
从前,在一个偏僻的小村庄里,住着一个名叫阿牛的年轻人。他性格懦弱,凡事唯唯诺诺,从不敢表达自己的想法。村里来了个算命先生,说村子要遭逢大难,需要一个勇敢的人去化解。大家都害怕,没人敢站出来。阿牛虽然胆小,但心里也害怕灾难,于是他唯唯诺诺地答应了算命先生的要求,跟着他去深山里寻找化解灾难的方法。在寻找的过程中,阿牛遇到各种各样的危险,但他都凭借着微弱的勇气,跟着算命先生,一步一步地向前走。最终,他们找到了化解灾难的方法,拯救了村庄。这件事之后,阿牛虽然依旧胆小,但他不再唯唯诺诺,而是学会了勇敢地面对困难。
Bir zamanlar, ıssız bir köyde, Aniu adında genç bir adam yaşıyordu. Doğuştan utangaçtı ve asla kendi düşüncelerini ifade etmeye cesaret edemezdi. Köye bir falcı geldi ve köyün büyük bir felaketle karşı karşıya kalacağını, bunu çözmek için de cesur bir adama ihtiyaç olduğunu söyledi. Herkes korktu ve kimse öne çıkmaya cesaret edemedi. Aniu utangaç olmasına rağmen, kalbinde de felaketten korkuyordu, bu yüzden falcının isteğini uysalca kabul etti ve felaketi çözmenin bir yolunu bulmak için onunla derin dağlara gitti. Arama sırasında, Aniu çeşitli tehlikelerle karşılaştı, ancak zayıf cesaretiyle falcıyı takip etti, adım adım ilerledi. Sonunda, felaketi önlemenin bir yolunu buldular ve köyü kurtardılar. Bu olaydan sonra, Aniu hala utangaçtı, ama artık uysal değildi ve zorluklarla cesurca yüzleşmeyi öğrenmişti.
Usage
用于形容人没有主见,或者做事畏畏缩缩,不敢表达自己意见。
Kendi fikri olmayan veya ürkek davranıp fikrini söylemeye cesaret edemeyen birini tanımlamak için kullanılır.
Examples
-
他唯唯诺诺地答应了,不敢有丝毫的反对。
tā wěi wěi nuò nuò de dāying le, bù gǎn yǒu sīháo de fǎnduì.
Uysal bir şekilde kabul etti, en ufak bir itirazda bulunmaya cesaret edemedi.
-
会议上,他唯唯诺诺,不敢发表自己的意见。
huìyì shàng, tā wěi wěi nuò nuò, bù gǎn fābiǎo zìjǐ de yìjiàn.
Toplantıda utangaçtı ve fikrini söylemeye cesaret edemedi