大家闺秀 dàjiā guīxiù Soylu hanım

Explanation

旧时指世家大族有才德的女子。也泛指有钱有势人家的女儿。

Eskiden zengin ve nüfuzlu ailelerden gelen yetenekli ve erdemli kadınları ifade ederdi. Ayrıca genellikle zengin ve güçlü ailelerin kızlarını ifade etmek için kullanılır.

Origin Story

话说江南水乡,有一户世代经商的大户人家,名叫沈家。沈家小姐,名叫婉儿,自幼便生的秀外慧中,琴棋书画样样精通,堪称大家闺秀。她温婉娴淑,举止优雅,是远近闻名的美人。 然而,婉儿并不沉迷于富贵荣华,她心怀天下,关心百姓疾苦。她常去城郊的贫民区,为贫困的孩子们送去衣物和书籍。她还利用自己的才学,教孩子们读书写字,绘画刺绣。 一次,一场大火席卷了城郊的贫民区,许多房屋被烧毁,许多人流离失所。婉儿闻讯后,立即组织家里的仆人和丫鬟,前往灾区救灾。她不仅捐出了家里的粮食和衣物,还亲自下厨为灾民们做饭。她忙碌的身影,穿梭在灾区,给灾民们带去了希望和温暖。 婉儿的善举感动了许多人,她不仅赢得了百姓的敬仰,也赢得了爱情。一位年轻的书生,被婉儿的善良和才华深深吸引,向她表达了爱慕之情。两人最终结为夫妻,过上了幸福美满的生活。婉儿的故事,流传至今,成为了江南水乡一段美丽的传说。

huàshuō jiāngnán shuǐxiāng, yǒu yī hù shìdài jīngshāng de dàhù rénjiā, míng jiào shén jiā. shén jiā xiǎojiě, míng jiào wǎn'ér, zì yòu biàn shēng de xiù wài huì zhōng, qínqíshūhuà yàngyàng jīngtōng, kān chēng dàjiā guīxiù. tā wēnwǎn xiánshū, jǔzhǐ yōuyǎ, shì yuǎnjìn wénmíng de měirén.

Jiangnan'ın bir su kasabasında, Shen adında zengin bir tüccar ailesi yaşadığı söylenir. Shen Hanım, Wan'er adında, güzel ve zeki doğmuş, çeşitli sanatlarda ustalaşmış ve soylu bir hanım olarak kabul edilmiştir. O nazik, zarif ve güzelliğiyle tanınıyordu. Ancak Wan'er zenginliğin ihtişamını yaşamamış, insanlığın kaderine karşı empati duymuş ve halkın acılarına karşı kaygılıydı. Fakir çocuklara giysi ve kitap vermek için sık sık şehrin banliyölerindeki gecekondu mahallelerini ziyaret ederdi. Yeteneğini çocuklara okuma yazma, resim yapma ve nakış işleme öğretmek için kullanmıştır. Bir keresinde, şehrin banliyölerindeki gecekondu mahallelerini büyük bir yangın vurmuş, birçok evi kül etmiş ve birçok insanı evsiz bırakmıştır. Wan'er bu haberi alınca hemen evindeki hizmetkarları ve hizmetçileri organize etmiş ve felaket bölgesine yardım için gitmiştir. Sadece yiyecek ve kıyafet bağışlamakla kalmamış, aynı zamanda felaketzedelere kendisi de yemek pişirmiştir. Felaket bölgesinde koşuşturan figürü, felaketzedelere umut ve sıcaklık getirmiştir. Wan'er'in iyilikleri birçok insanı etkilemiştir. Sadece halkın hayranlığını kazanmakla kalmamış, aynı zamanda aşkı da kazanmıştır. Genç bir bilgin, Wan'er'in nezaketine ve yeteneğine hayran kalmış ve ona olan hayranlığını dile getirmiştir. Sonunda evlenmişler ve mutlu bir hayat yaşamışlardır. Wan'er'in hikayesi günümüze kadar ulaşmış ve Jiangnan'ın su kasabasının güzel bir efsanesi haline gelmiştir.

Usage

常用来形容出身高贵,有教养,有才华的女子。

cháng yòng lái xíngróng chūshēn gāoguì, yǒu jiàoyǎng, yǒu cáihuá de nǚzǐ

Genellikle soylu, eğitimli ve yetenekli kadınları tanımlamak için kullanılır.

Examples

  • 她举止优雅,谈吐文雅,真是大家闺秀。

    tā jǔzhǐ yōuyǎ, tántǔ wényǎ, zhēnshi dàjiā guīxiù

    Tavırları zarif, konuşması kibar; gerçekten soylu bir hanımefendi.

  • 这位大家闺秀从小接受良好的教育,琴棋书画样样精通。

    zhè wèi dàjiā guīxiù cóngxiǎo jiēsòu liánghǎo de jiàoyù, qínqíshūhuà yàngyàng jīngtōng

    Bu soylu hanımefendi küçük yaştan itibaren iyi bir eğitim almış ve qinqi shūhuà sanatlarında (müzik, satranç, hat ve resim) yeteneklidir.