大错特错 dà cuò tè cuò tamamen yanlış

Explanation

指错误到了极点,完全不对。

Hatanın son derece yanlış, tamamen hatalı olduğunu gösterir.

Origin Story

从前,有个农夫,他总是相信自己的判断,从不听取别人的意见。一次,他要到集市上去卖粮食,他挑着沉重的担子,走了很远的路,却发现自己走错了方向,离集市越来越远。这时,他已经筋疲力尽,却依然固执地认为自己是对的,继续朝着错误的方向走下去,最终他不仅没有卖掉粮食,还耽误了时间,劳累过度。他这才意识到自己是大错特错,后悔不已。

congqian,youge,nongfu

Eskiden, her zaman kendi yargısına güvenen ve başkalarının fikirlerini asla dinlemeyen bir çiftçi varmış. Bir gün, tahılı pazarda satmaya gitmeliymiş. Ağır bir yük taşıyarak uzun bir yol yürümüş, ama yanlış yolda olduğunu, pazardan uzaklaştığını fark etmiş. O noktada çok yorulmuştu, ama yine de inatçı bir şekilde haklı olduğuna inanmış ve yanlış yönde yürümeye devam etmiş. Sonunda, tahılını satmakla kalmamış, zamanını da kaybetmiş ve çok yorulmuş. Ancak o zaman çok yanlış yaptığını anlamış ve çok pişman olmuş.

Usage

用于形容错误程度之深。

yongyu,xingrong

Hatanın derinliğini tanımlamak için kullanılır.

Examples

  • 他以为自己做得对,实际上大错特错。

    tade,tacuole

    Doğru olduğunu düşündü, ama çok yanılıyordu.

  • 这次的计划大错特错,导致了严重的损失。

    Bu plan tamamen yanlıştı ve ciddi kayıplara yol açtı.