如鱼得水 Balık gibi suda
Explanation
比喻人或事物处于最适合自己的环境,能充分发挥才能或优势,就像鱼在水里一样自由自在、游刃有余。
Bu, bir kişinin veya bir şeyin en uygun ortamda olduğunu, yeteneklerini veya güçlü yönlerini tam olarak kullanabildiğini, tıpkı suda serbestçe ve zahmetsizce yüzen bir balık gibi olduğunu belirtmek için kullanılan bir metafordur.
Origin Story
传说,当年刘备三顾茅庐,终于请到了诸葛亮出山。诸葛亮为刘备出谋划策,帮助刘备夺取天下,成为三国鼎立的蜀汉政权。刘备感叹地说:“我得到诸葛亮,就像鱼得到水一样,终于找到了可以依靠的人。”
Söylendiğine göre, Liu Bei, Zhuge Liang'ı emeklilikten çıkarmak için üç kez kulübesini ziyaret ettiğinde, sonunda ikna etti. Zhuge Liang, parlak bir stratejist, Liu Bei'ye dünyayı fethetmesine ve Üç Krallıktan biri olan Shu Han Krallığını kurmasına yardımcı oldu. Liu Bei,
Usage
这个成语用来形容一个人或事物在某一方面非常擅长,或者说找到了最适合自己的环境。
Bu atasözü, bir kişinin veya bir şeyin bir konuda çok iyi olduğunu veya onun için mükemmel bir ortam bulduğunu belirtmek için kullanılır.
Examples
-
他终于找到了一个如鱼得水的环境,工作起来得心应手。
tā zhōng yú zhǎo dào le yī ge rú yú dé shuǐ de huán jìng, gōng zuò qǐ lái dé xīn yìng shǒu.
Sonunda, kendini balık gibi suda hissettiği bir iş ortamı buldu ve işi zahmetsizce yapıyor.
-
在音乐领域,她如鱼得水,才华横溢。
zài yīn yuè lǐng yù, tā rú yú dé shuǐ, cái huá héng yì.
Müzik alanında, o balık gibi suda, yeteneği olağanüstü.
-
这支球队的新教练很了解球员,在他的带领下,球队如鱼得水,战绩连连攀升。
zhè zhī qiú duì de xīn jiào liàn hěn liǎo jiě qiú yuán, zài tā de dǎo liǎn xià, qiú duì rú yú dé shuǐ, zhàn jì lián lián pān shēng.
Takımın yeni antrenörü oyuncuları iyi tanıyor. Liderliğinde, takım balık gibi suda, sonuçları sürekli olarak gelişiyor.
-
在这次会议上,他如鱼得水,谈笑风生,展现出非凡的领导才能。
zài zhè cì huì yì shàng, tā rú yú dé shuǐ, tán xiào fēng shēng, zhǎn xiàn chū fēi fán de lǐng dǎo cái néng.
Bu toplantıda, o balık gibi suda hissetti, sohbet etti ve şaka yaptı, olağanüstü liderlik yeteneğini sergiledi.