如鲠在喉 boğazında balık kılçığı
Explanation
比喻心里有话没有说出来,非常难受。
Birinin ifade edemediği bir şeyin aklında olduğu ve bunun onu çok rahatsız ettiği anlamına gelir.
Origin Story
话说唐朝时期,有个名叫李白的诗人,他胸怀大志,一心想为国家效力,却一直不得志。一次,他去拜访宰相张九龄,想把自己对国家时局的看法和建议说出来,却发现张九龄对自己的意见并不重视,这让他感到非常压抑。李白心里如同卡了一根鱼刺,难受至极,他默默地离开了张府,心中郁闷无比,这种感觉就如同鱼骨卡在喉咙里一样,难以言喻的难受。后来,李白将这种郁闷之情写进了他的诗篇中,传颂至今。
Söylendiğine göre Tang Hanedanlığı döneminde Li Bai adında bir şair yaşamış. Büyük hırsları vardı ve ülkeye hizmet etmek istiyordu, ancak sürekli hayal kırıklığı yaşıyordu. Bir gün, ülkenin durumuyla ilgili görüşlerini ve önerilerini dile getirmeyi umarak Başbakan Zhang Jiuling'i ziyaret etti, ancak Zhang Jiuling'in görüşlerine aldırış etmediğini fark etti. Bu onu çok bunalttı. Li Bai, boğazında bir balık kılçığı takılıymış gibi hissetti, çok rahatsızdı. Sessizce Zhang'ın evinden ayrıldı ve çok üzgündü. Bu duygu, boğazında bir balık kılçığı takılıymış gibiydi, anlatılması zordu. Daha sonra Li Bai bu bunalımını şiirlerinde yazdı, ki bu şiirler hala ünlüdür.
Usage
作谓语、定语;比喻心里有话没说出来,很难受。
Yüklem veya sıfat olarak kullanılır; birinin ifade edemediği bir şeyin aklında olduğu ve bu nedenle çok mutsuz hissettiği durumu tanımlar.
Examples
-
这事情如鲠在喉,不说出来心里难受。
zhè shìqing rú gěng zài hóu, bù shuō chūlái xīnli nán shòu。
Bu iş boğazımda bir balık kılçığı gibi; çıkaramıyorum.
-
这件事一直如鲠在喉,让我寝食难安。
zhè jiàn shì qí zhī rú gěng zài hóu, ràng wǒ qǐn shí nán ān。
Bu iş beni rahatsız ediyor, boğazımda bir balık kılçığı gibi.