怡然自乐 huzurlu ve mutlu
Explanation
怡然:喜悦的样子。形容心情舒畅,自己感到快乐满足。
怡然: mutlu ve memnun görünüm. Kendi halinden mutlu ve tatmin olmuş birini tanımlar.
Origin Story
在古老的桃花源里,世外桃源的居民们日出而作,日落而息,过着宁静祥和的生活,他们与世隔绝,不问世事,脸上总是洋溢着幸福的笑容。孩子们在田间追逐嬉戏,大人们在田埂上谈笑风生,每家每户都充满了欢声笑语。他们日复一日,年复一年,怡然自乐地生活在世外桃源,感受着远离尘嚣的纯真与快乐,这便是世外桃源的真实写照,也是怡然自乐的最佳诠释。
Antik Perserik Baharı'nda, bu gizli cennetin sakinleri huzurlu ve uyumlu bir yaşam sürdüler. Güneşle birlikte kalkar ve güneş batımında dinlenirlerdi. Dünyadan izole, dünyevi işlerle ilgilenmeyen yüzleri her zaman mutlulukla parıldardı. Çocuklar tarlalarda kovalamaca oynar ve oyun oynarlardı, yetişkinler patikalarda sohbet eder ve gülerlerdi, her ev neşeli kahkahalarla doluydu. Gün geçtikçe, yıl geçtikçe, gizli cennetlerinde memnuniyetle yaşadılar, telaştan uzak saflık ve neşeyi deneyimlediler. Bu, Perserik Baharı'nın gerçek resmi ve "怡然自乐"nun en iyi yorumudur.
Usage
形容人心情舒畅,自己感到快乐满足。多用于描写隐居生活或闲适情景。
Kendi halinden mutlu ve tatmin olmuş birini tanımlar. Genellikle tenha bir yaşam tarzını veya rahat bir ortamı tasvir etmek için kullanılır.
Examples
-
他一个人住在深山里,过着怡然自乐的生活。
tā yīgèrén zhù zài shēnshān lǐ, guòzhe yí rán zì lè de shēnghuó.
Dağlarda yalnız yaşıyor, huzurlu ve mutlu bir hayat sürüyor.
-
他怡然自乐地哼着小曲儿,全然不顾周围的喧嚣。
tā yí rán zì lè de hēngzhe xiǎo qū ér, quánrán bùgù zhōuwéi de xuānxiāo.
Etrafındaki gürültüyü tamamen görmezden gelerek neşeli bir şekilde küçük bir şarkı mırıldandı