急中生智 Acil durumda parlak fikir
Explanation
指在紧急关头,凭借智慧和机敏,想出巧妙的办法。形容人在危急时刻能够迅速反应,找到解决问题的方法。
Acil bir durumda, zeka ve zekâ kullanarak bir problemi ustaca çözme yeteneğini ifade eder. Bir kişinin acil bir durumda hızlı tepki verip sorunu çözmenin bir yolunu bulma becerisini tanımlar.
Origin Story
话说唐朝时期,有个叫李白的诗人,一次与朋友泛舟湖上,突遇暴风雨,船面临倾覆。朋友们惊慌失措,而李白却沉着冷静,他迅速观察周围环境,发现不远处有一座小岛,于是他指挥大家齐心协力,奋力划向小岛,最终有惊无险地躲过了这场暴风雨。朋友们都称赞他急中生智,临危不乱。李白后来也把这次经历写进了诗中,流传至今,为后人所称颂。
Söylendiğine göre Tang Hanedanlığı sırasında, Li Bai adlı bir şair arkadaşlarıyla birlikte bir gölde gezinirken aniden bir fırtına çıktı ve teknelerini batırmakla tehdit etti. Arkadaşları panikledi, ancak Li Bai sakin kaldı. Çevresini hızlıca inceledi ve yakınlarda küçük bir ada gördü. Arkadaşlarını adaya kürek çekmeye yönlendirdi ve fırtınadan kıl payı kurtuldular. Arkadaşları tehlike karşısındaki hızlı düşünme ve soğukkanlılığını övdü. Li Bai daha sonra bu deneyimi bugün hala takdir edilen bir şiire dönüştürdü.
Usage
常用来形容人在紧急情况下,凭借智慧和机敏,想出巧妙的办法来解决问题。
Genellikle bir kişinin zekası ve zekasını kullanarak bir acil durumda bir problemi ustaca çözme yeteneğini tanımlamak için kullanılır.
Examples
-
危急时刻,他急中生智,想出了一个好办法。
wēijí shíkè, tā jí zhōng shēng zhì, xiǎng chū le yīgè hǎo bànfǎ.
Kritik bir anda, parlak bir fikir buldu ve iyi bir çözüm üretti.
-
面对突发事件,她急中生智,巧妙地化解了危机。
miàn duì tūfā shìjiàn, tā jí zhōng shēng zhì, qiǎomiào de huàjiě le wēijī
Beklenmedik bir olayla karşılaştığında, zekasını gösterdi ve krizi ustaca çözdü.