指点江山 dağları ve nehirleri işaret etmek
Explanation
比喻评论国家大事,多含褒义。
Önemli ulusal meseleleri yorumlamak için kullanılan bir metafor, genellikle olumlu bir çağrışımla.
Origin Story
话说唐朝时期,一位名叫李白的诗人,才华横溢,胸怀大志。一日,他登临高楼,俯瞰着锦绣山河,心中豪情万丈。他挥毫泼墨,写下了千古名篇《将进酒》,字里行间,充满了对国家盛世的憧憬和对未来发展的期许。他指点江山,慷慨激昂,仿佛整个天下都在他的掌控之中。他的诗句传遍大江南北,激励着一代又一代的仁人志士为国家繁荣昌盛而奋斗。
Söylendiğine göre Tang Hanedanlığı döneminde, yetenekli ve hırslı bir şair olan Li Bai, bir gün yüksek bir binanın üzerinde durarak güzel dağları ve nehirleri seyrediyordu. Gurur doluydu. Ülkenin altın çağına özlemini ve gelecekteki gelişme umudunu dile getiren ünlü "Jiang Jin Jiu" şiirini yazdı. Dağları ve nehirleri işaret ederek, sanki tüm dünya onun kontrolü altındaymış gibi tutku ve coşkuyla konuştu. Şiirleri yaygınlaştı ve ülkenin refahı için savaşan nesillerce vatanseveri ilham verdi.
Usage
多用于形容评论国家大事或指点时局。
Genellikle önemli ulusal meseleleri yorumlamayı veya durumu yönlendirmeyi tanımlamak için kullanılır.
Examples
-
他站在高处,指点江山,激昂慷慨。
tā zài gāo chù, zhǐ diǎn jiāng shān, jī áng kāng kǎi
Yüksek bir yerde duruyordu, dağları ve nehirleri işaret ederek, tutku ve samimiyetle.
-
老教授指点江山,激扬文字,引来阵阵掌声。
lǎo jiàoshòu zhǐ diǎn jiāng shān, jī yáng wén zì, yǐn lái zhèn zhèn zhǎng shēng
Yaşlı profesör durumu tutku ve coşkuyla yorumladı ve büyük alkış aldı.