接连不断 ardı ardına
Explanation
一个接着一个,连续不断。
Birbirini izleyerek, sürekli olarak.
Origin Story
从前,在一个繁华的集市上,各种各样的商贩聚集在一起,叫卖声此起彼伏,热闹非凡。突然,一阵急促的马蹄声打破了集市的宁静,一队士兵飞驰而来,他们穿着鲜艳的盔甲,身后跟着一辆辆装满物资的马车,这些马车一辆接着一辆,络绎不绝,场面十分壮观。原来,是邻国的使者带着丰厚的礼物前来朝拜,这队士兵护送着使者和贡品,浩浩荡荡地穿过集市,将原本热闹非凡的集市挤得水泄不通。集市上的商贩们不得不暂时停止了买卖,纷纷让开道路。然而,他们心中却充满了好奇和期待,因为这接连不断的车队预示着和平与繁荣的到来。
Bir zamanlar, hareketli bir pazarda çeşitli satıcılar toplanmıştı ve sesleri birbirine karışmıştı. Aniden, hızlı at nal sesleri pazarın huzurunu bozdu. Parlak zırhlar giymiş bir grup asker koşarak geldi ve arkalarında mal dolu arabalar vardı. Bu arabalar, birbiri ardına, kesintisiz bir şekilde ilerliyor, gerçekten etkileyici bir manzara oluşturuyordu. Meğer bunlar, değerli hediyelerle gelen komşu ülkeden elçilermiş. Bu askerler elçileri ve hediyeleri koruyor, zaten kalabalık olan pazarı daha da kalabalıklaştıran büyük bir alayla pazardan geçiyorlardı. Satıcılar geçici olarak dükkanlarını kapatmak ve yol vermek zorunda kaldılar. Ancak kalplerinde merak ve umut vardı, çünkü bu kesintisiz araba dizisi barış ve refahın işaretiydi.
Usage
多用于形容事情或事件连续不断发生的情况。
Çoğunlukla olayların veya olayların sürekli olarak meydana gelmesini tanımlamak için kullanılır.
Examples
-
战事接连不断,百姓苦不堪言。
zhanshi jiellianbuduan,baixing kubukan yan.
Savaşlar ardı ardına geldi, halk çok acı çekti.
-
好消息接连不断传来,令人振奋。
haoxiaoxi jiellianbuduan chuilai,lingren zhenfen
Birbiri ardına iyi haberler geldi, bu çok cesaret vericiydi