插翅难飞 Kanatları olsa bile uçamayacak
Explanation
比喻陷入困境,无法逃脱。
Birinin sıkıntıda olduğu ve kaçamadığı bir durumu göstermek için.
Origin Story
话说很久以前,在一个遥远的山村里,住着一个名叫阿福的年轻人。阿福为人善良,心地纯洁,深受乡亲们的喜爱。然而,一次偶然的机会,阿福卷入了一场复杂的阴谋中,他被诬告犯下了严重的罪行。尽管阿福百口莫辩,但证据确凿,他被官府逮捕,关进了监牢。监牢阴暗潮湿,阿福日夜思念家人,悔恨自己的无知。他尝试过各种方法想要逃脱,甚至幻想自己插上翅膀,飞离这黑暗的牢笼,但无论他如何努力,都无法逃脱命运的掌控。最终,阿福在狱中度过了漫长的岁月,直到真相大白,他才被释放。这段经历让阿福明白,无论面临怎样的困境,坦然面对才是最好的选择。
Çok eski zamanlarda, uzak bir dağ köyünde, A Fu adında genç bir adam yaşıyordu. A Fu kibar ve temiz yürekli biriydi ve köylüleri tarafından çok sevilirdi. Ancak bir gün, tesadüfen, A Fu karmaşık bir komplonun içine çekildi ve ağır bir suç işlediği gerekçesiyle yanlış bir şekilde suçlandı. A Fu masum olmasına rağmen, deliller oldukça açıklayıcıydı ve yetkililer tarafından tutuklanarak hapse atıldı. Hapishane karanlık ve nemliydi ve A Fu gece gündüz ailesini özler, bilgisizliğine pişman olurdu. Kaçmak için çeşitli yöntemler denedi, hatta kanatlarının olması ve bu karanlık kafesten uçup gitmesi gibi hayaller kurdu, ancak ne kadar uğraşırsa uğraşsın, kaderin kontrolünden kurtulamadı. Sonunda, A Fu, gerçek ortaya çıkana ve serbest bırakılana kadar yıllarca hapiste kaldı. Bu deneyim, A Fu'ya ne tür zorluklarla karşılaşırsa karşılaşsın, bunlarla sakin bir şekilde yüzleşmenin en iyi seçenek olduğunu öğretti.
Usage
作谓语、定语;比喻逃脱不了。
Yüklem ve sıfat olarak kullanılır; kaçınılamayacak bir durumu tanımlar.
Examples
-
他犯了法,插翅难飞了。
ta fanle fa, cha chi nan feile.
Kanunu çiğnedi ve kaçamayacak.
-
罪恶滔天,插翅难逃!
zui'e taotiān, cha chi nan tao!
Suçları o kadar ağır ki kaçamayacak!