昂首阔步 başı dik yürümek
Explanation
形容精神饱满,意气风发,步伐矫健的样子。
Kendine güvenen ve enerjik bir insanı, güçlü adımlarla yürüyen biri olarak tanımlar.
Origin Story
年轻的李白,怀揣着满腔的抱负,离开家乡,踏上了漫漫求学之路。他一路风尘仆仆,却始终昂首阔步,眼神中充满了对未来的憧憬。即使路途艰辛,也从未被困难吓倒。他坚信,只要坚持不懈,就能实现自己的理想。在途中,他结识了许多志同道合的朋友,他们一起分享学习的喜悦,一起克服旅途的困难。最终,他凭借着自己过人的才华和不懈的努力,成为了一代诗仙,名扬天下。他的故事,激励着一代又一代的年轻人,勇往直前,追求梦想。
Genç Li Bai, hırs dolu bir kalple memleketini terk edip uzun bir öğrenme yolculuğuna çıktı. Yorulmak bilmeden yol aldı, ancak her zaman başı dik yürüyerek ilerledi, gözleri geleceğe dair hayallerle doluydu. Yolculuğun zorlukları bile onu asla yıldıramadı. Azmettiği sürece ideallerine ulaşacağına sıkıca inanıyordu. Yolculuk boyunca, birçok aynı fikirde arkadaşıyla karşılaştı ve birlikte öğrenmenin keyfini çıkardılar ve yolculuğun zorluklarını birlikte aştılar. Sonunda, olağanüstü yeteneği ve yorulmak bilmez çabalarıyla, ülke çapında tanınan ünlü bir şair oldu. Hikayesi, genç nesilleri hayallerinin peşinden cesurca gitmeye teşvik etmeye devam ediyor.
Usage
用于描写人精神饱满,意气风发,步伐矫健的样子。常用于赞扬或描写积极向上的人。
Kendine güvenen ve enerjik bir insanı, güçlü adımlarla yürüyen biri olarak tanımlamak için kullanılır. Genellikle olumlu ve motive olmuş insanları övmek veya tanımlamak için kullanılır.
Examples
-
他昂首阔步地走进了会议室。
ta angshou kuobud de zou jinle huiyishi.
Kendinden emin bir şekilde toplantı odasına girdi.
-
尽管面临困难,她依然昂首阔步地前进。
jingu mianlin kunnan, ta yiran angshou kuobud de qianjin.
Zorluklara rağmen, başı dik bir şekilde ilerlemeye devam etti