混淆视听 Karıştırmak
Explanation
故意散布虚假信息或制造假象,使人难以分辨真伪,从而达到误导的目的。
Kasıtlı olarak yanlış bilgi yaymak veya yanılsamalar yaratmak, insanların doğruyu ve yanlışı ayırt etmesini zorlaştırmak ve böylece yanıltma amacına ulaşmak.
Origin Story
战国时期,齐国的相国晏婴以其睿智和才能闻名于世。一日,齐景公问晏婴:“听说最近有人在背后说我坏话,散布谣言,你可知道是谁?”晏婴不慌不忙地说:“大王,那些人只是想混淆视听罢了,不必在意。大王圣明,百姓有目共睹,谣言自会不攻自破。”晏婴深知,面对恶意中伤,最好的回应不是反击,而是保持冷静,用事实说话。他以自己的智慧和人格魅力,让那些企图混淆视听的人无从下手,最终维护了齐国的安定和团结。
Savaşan Devletler Dönemi'nde, Qi devletinin başbakanı Yan Ying, bilgeliği ve yeteneğiyle tanınıyordu. Bir gün, Qi Kralı Jing, Yan Ying'e sordu: “Arkamdan dedikodu yapan ve söylentiler çıkaran bazı kişiler olduğunu duydum. Kim olduklarını biliyor musun?” Yan Ying sakin bir şekilde yanıtladı: “Majesteleri, bu kişiler sadece halkı şaşırtmaya çalışıyorlar. Endişelenmeyin. Majestelerinin bilgeliği herkese aşikardır ve söylentiler kendiliğinden yok olacaktır.” Yan Ying, kötü niyetli saldırılarla karşı karşıya kaldığında en iyi yanıtın misilleme değil, sakin kalmak ve gerçeklerle konuşmak olduğunu anlıyordu. Bilgeliği ve kişisel çekiciliğiyle, halkı şaşırtmaya çalışanları engelledi ve nihayetinde Qi devletinin istikrarını ve birliğini korudu.
Usage
用于形容故意制造假象,让人难以辨别真伪的行为。常用来批评那些不择手段,混淆是非的人。
Kasıtlı olarak gerçekle yanlışı ayırt etmeyi zorlaştıran yanılsamalar yaratma eylemini tanımlamak için kullanılır. Genellikle doğruyu ve yanlışı karıştırmak için her türlü yönteme başvuranları eleştirmek için kullanılır.
Examples
-
这场辩论中,他故意混淆视听,企图蒙混过关。
zhe chang bianlun zhong, ta guyi hunxiao shiting, qitu meng hun guoguan.
Bu tartışmada, kasıtlı olarak durumu karıştırdı, kurtulmaya çalıştı.
-
小道消息满天飞,真真假假,混淆视听。
xiaodaoxiaoxi mantian fei,zhenzhenjiajia,hunxiao shiting
Her yerde dedikodular uçuşuyor, doğru ve yanlış, kamuoyunu şaşırtıyor.