火上添油 huǒ shàng tiān yóu ateşe benzin dökmek

Explanation

比喻使情况恶化,使矛盾加剧。

Bir durumu kötüleştiren ve çatışmaları şiddetlendiren bir metafor.

Origin Story

从前,有两个村庄经常因为水源问题发生争吵。一天,一个小男孩在河边玩耍,不小心把一堆干草扔进了河里,结果干草堵塞了河道,导致水位上涨,淹没了部分田地。两个村庄的人更加愤怒,互相指责,冲突升级,几乎酿成大祸。这个故事告诉我们,即使是无意中的小事,也可能在矛盾激化的时候火上添油,所以我们应该谨慎对待任何可能加剧矛盾的行为。

cóngqián, yǒu liǎng gè cūn zhuāng jīng cháng yīnwèi shuǐ yuán wèntí fāshēng zhēng chǎo. yī tiān, yīgè xiǎo nánhái zài hé biān wán shuǎ, bù xiǎoxīn bǎ yī duī gān cǎo rēng jìng le hé lǐ, jiéguǒ gān cǎo dǔsāi le hé dào, dǎozhì shuǐ wèi shàngzhǎng, yānmò le bùfèn tiándì. liǎng gè cūn zhuāng de rén gèng jiā nùlèi, hù xiāng zhǐzé, chōngtū shēngjí, jīhū niàng chéng dà huò. zhège gùshì gàosù wǒmen, jíshǐ shì wúyì zhōng de xiǎoshì, yě kěnéng zài máodùn jīhuà de shíhòu huǒ shàng tiān yóu, suǒyǐ wǒmen yīnggāi jǐnzhèn duìdài rènhé kěnéng jiā jù máodùn de xíngwéi.

Bir zamanlar, su kaynakları yüzünden sık sık kavga eden iki köy vardı. Bir gün, küçük bir çocuk nehir kenarında oynarken yanlışlıkla bir yığın kuru ot nehre attı. Sonuç olarak, ot nehri tıkadı, su seviyesi yükseldi ve bazı tarlalar sular altında kaldı. İki köyün halkı daha da kızdı, birbirlerini suçladılar ve çatışma tırmandı, neredeyse büyük bir felakete yol açtı. Bu hikaye bize, çatışmalar şiddetlendiğinde, kasıtsız küçük şeylerin bile ateşe benzin dökebileceğini öğretir; bu nedenle, çatışmaları alevlendirebilecek her türlü davranışa karşı dikkatli olmalıyız.

Usage

主要用于比喻使本来就存在的问题或冲突更加严重。

zhǔyào yòng yú bǐyù shǐ běnlái jiù cúnzài de wèntí huò chōngtū gèngjiā yánzhòng

Zaten var olan sorunların veya çatışmaların nasıl daha da kötüleştiğini göstermek için esas olarak bir metafor olarak kullanılır.

Examples

  • 他火上浇油,导致矛盾激化。

    tā huǒ shàng jiāo yóu, dǎozhì máodùn jīhuà

    Ateşe benzin döktü, bu da çatışmanın yoğunlaşmasına yol açtı.

  • 不要火上添油,这样只会让事情更糟。

    bú yào huǒ shàng tiān yóu, zhèyàng zhǐ huì ràng shìqíng gèng zāo

    Ateşe benzin dökme; sadece işleri daha da kötüleştirir