略见一斑 bir bakış
Explanation
比喻只看到事物的一部分,不能全面了解。
Şeylerin sadece bir kısmını gören ve tam olarak anlayamayan bir metafor.
Origin Story
唐代诗人李白,少年时期就很有才华,但家境贫寒,不得不外出漂泊。一次,他来到一座大山脚下,抬头望去,只见山峰高耸入云,气势磅礴,山腰间云雾缭绕,若隐若现,山顶更是被云雾遮盖,难以窥见全貌。李白不禁感叹道:“这座山真雄伟壮观啊!可惜只能略见一斑,难以窥探其全貌。”后来,他凭借着自己的才华,终于名扬天下,也得以饱览祖国的大好河山,领略了无数奇峰异景。
Tang Hanedanlığı şairi Li Bai, genç yaştan itibaren çok yetenekliydi, ancak ailesi fakirdi, bu yüzden dolaşmak zorunda kaldı.Bir keresinde büyük bir dağın eteğine geldi, yukarı baktı ve sadece yükselen tepeleri, görkemli havayı, dağın ortasındaki bazen görünür bazen görünmez sisi ve dağın tepesinin sisle kaplı ve görünmesi zor olduğunu gördü.Li Bai iç çekmeden edemedi: "Bu dağ gerçekten muhteşem!Ne yazık ki, sadece küçük bir kısmını görebiliyorum, tüm görünümünü keşfedemiyorum."Daha sonra, yeteneği sayesinde sonunda ün kazandı ve ülkesinin güzel manzaralarını hayranlıkla izledi ve sayısız garip ve güzel manzarayı seyretti.
Usage
用于说明只看到事物的一部分,无法全面了解。
Şeylerin sadece bir kısmının görüldüğünü ve tam olarak anlaşılamadığını göstermek için kullanılır.
Examples
-
他对整件事的了解,也只是略见一斑。
ta dui zheng jian shi de liaojie, ye zhi shi lüe jian yi ban. cong ta de zhi yan pian yu zhong, women zhi neng lüe jian yi ban
Olayın tamamına dair anlayışı sadece küçük bir bakış.
-
从他的只言片语中,我们只能略见一斑
Az sözlerinden yalnızca ufak bir fikir edinebiliyoruz