盛情难却 Misafirperverliği reddetmek zor
Explanation
形容热情难于推辞。
Reddetmesi zor bir coşkuyu tanımlar.
Origin Story
老张是一位热心肠的人,他总是乐于助人,对待朋友更是热情周到。这不,老李要搬家,老张二话不说,主动提出帮忙。老李家东西很多,老张忙前忙后,累得满头大汗,但他却丝毫没有怨言。搬家结束后,老李盛情邀请老张去家里吃饭,感谢他的帮忙。老张本想拒绝,但他看到老李真诚的眼神和盛情的邀请,心里顿时涌起一股暖流。老李的盛情实在难以推却,老张只好欣然接受了邀请,和老李一起美美的吃了一顿饭,度过了愉快的时光。
Yaşlı Ahmet, özellikle arkadaşlarına karşı her zaman başkalarına yardım etmeyi seven sıcakkanlı bir insandı. Mehmet taşınırken Ahmet hiç tereddüt etmeden yardım teklif etti. Mehmet'in çok eşyası vardı, bu yüzden Ahmet yorulmadan çalıştı, ter içinde kaldı, ama yine de şikayet etmedi. Taşındıktan sonra Mehmet, yardımından dolayı teşekkür etmek için Ahmet'i akşam yemeğine evine davet etti. Ahmet reddetmek istiyordu, ama Mehmet'in içten bakışlarını ve sıcak davetini görünce kalbinde bir sıcaklık hissetti. Bu misafirperverliği reddetmek çok zordu; Ahmet daveti memnuniyetle kabul etti, Mehmet ile güzel bir akşam yemeği yedi ve keyifli vakit geçirdiler.
Usage
用于形容热情难于推却的场合。
Bir daveti veya iyiliği reddetmenin zor olduğu durumları tanımlamak için kullanılır.
Examples
-
朋友盛情难却,我只好留下来吃晚饭了。
pengyou shengqing nanque, wo zhihao liuxialai chi wanfan le.
Arkadaşımın nazik davetini geri çeviremedim, bu yüzden akşam yemeğinde kaldım.
-
面对他盛情的邀请,我实在盛情难却,只好答应了。
mian dui ta shengqing de yaoqing, wo shizai shengqing nanque, zhihao dayingle.
Sıcak davetini geri çeviremedim, bu yüzden kabul ettim