穷乡僻壤 uzak ve yoksul bir bölge
Explanation
形容偏僻贫穷的乡村。
Uzak ve yoksul bir köyü tanımlar.
Origin Story
从前,在一片人迹罕至的山谷里,住着一个名叫阿牛的少年。这里便是穷乡僻壤,山路崎岖,道路泥泞,交通十分不便,村民们世世代代生活在这里,与世隔绝,过着日出而作日入而息的简单生活。阿牛自小就对外面的世界充满了好奇,经常一个人坐在山顶上,遥望远方,想象着远方城市里的繁华景象。他梦想有朝一日能够离开这里,去见识一下外面的世界。为了实现自己的梦想,阿牛每天坚持学习,刻苦努力。他利用一切空闲时间读书学习,学习各种知识,希望能有一天能离开这个穷乡僻壤,过上更好的生活。终于有一天,阿牛通过自己的努力考上了城里的一所大学,实现了儿时的梦想,离开了穷乡僻壤,开始了他新的生活。
Bir zamanlar, ıssız ve nadiren ziyaret edilen bir vadide, An Niu adında genç bir çocuk yaşarmış. Bu yer, engebeli ve çamurlu yolları ve çok sakıncalı ulaşımıyla fakir ve ıssız bir bölgeymiş. Köylüler nesillerdir orada yaşamış, dış dünyadan kopmuş ve güneşin doğuşundan batışına kadar basit bir hayat sürmüşler. An Niu çocukluğundan beri dış dünyaya meraklıymış ve sık sık tek başına bir dağın tepesinde oturur, uzaklara bakarmış ve uzaktaki şehirlerin hareketli görüntülerini hayal edermiş. Bir gün oradan ayrılacağını ve dış dünyayı deneyimleyeceğini hayal ediyormuş. Hayalini gerçekleştirmek için An Niu her gün çok çalışmış ve çaba göstermiş. Boş zamanlarını okuyup öğrenmeye ayırmış, çeşitli bilgiler öğrenmiş ve bir gün bu fakir ve ıssız bölgeden ayrılacağını ve daha iyi bir hayat yaşayacağını umuyormuş. Sonunda bir gün, An Niu kendi çabalarıyla şehirdeki bir üniversiteye girmiş, çocukluk hayalini gerçekleştirmiş, fakir ve ıssız bölgeyi geride bırakarak yeni hayatına başlamış.
Usage
用于描写偏远贫穷的乡村地区。
Uzak ve yoksul kırsal alanları tanımlamak için kullanılır.
Examples
-
他从小生长在穷乡僻壤,很少见过外面的世界。
ta cong xiao shengzhang zai qiongxiang pirang,henshao jianguo wai mian de shijie.
O uzak ve yoksul bir bölgede büyüdü ve dış dünyayı nadiren gördü.
-
这个偏僻的村庄,是名副其实的穷乡僻壤。
zhege pianpi de cunzhuang,shi mingfuqishi de qiongxiang pirang.
Bu ıssız köy, gerçekten fakir ve ıssız bir bölgedir