置之脑后 Görmezden gelmek
Explanation
指把事情放在一边,不再去想。
Bir şeyi bir kenara bırakıp artık düşünmemek anlamına gelir.
Origin Story
从前,有个秀才非常用功,为了参加科举考试,他夜以继日地读书,甚至忘记了吃饭睡觉。有一天,他的朋友来看望他,劝他注意身体,不要过度劳累。秀才却说:“科举考试关系到我的前途命运,其他的事情我都可以置之脑后。”朋友无奈地摇摇头离开了。之后,秀才如愿考中了举人,但他因为长期熬夜,身体变得很差。多年后,他回忆起朋友的劝告,深感后悔。虽然取得了功名,但也付出了巨大的代价。这个故事告诉我们,任何事情都不能只顾眼前利益,忽略身体健康和人际关系。
Çok eski zamanlarda, çok çalışkan bir bilgin vardı. İmparatorluk sınavlarını geçmek için gece gündüz çalıştı, hatta yemek yemeyi ve uyumayı bile unuttu. Bir gün bir arkadaşı onu ziyarete geldi ve sağlığına dikkat etmesini ve fazla çalışmamasını tavsiye etti. Ancak bilgin, “İmparatorluk sınavları geleceğimi ve kaderimi ilgilendiriyor; diğer şeyleri bir kenara bırakabilirim.” dedi. Arkadaşı üzgün bir şekilde gitti. Daha sonra bilgin sınavı geçti ve başarılı bir memur oldu, ancak sürekli uykusuzluktan dolayı sağlığı bozuldu. Yıllar sonra arkadaşının tavsiyesini hatırladı ve çok pişman oldu. Başarılı olmuş olsa da büyük bir bedel ödemek zorunda kaldı. Bu hikaye bize sadece kısa vadeli kazançları değil, aynı zamanda sağlığımızı ve kişilerarası ilişkilerimizi de her yaptığımız şeyde göz önünde bulundurmamız gerektiğini öğretiyor.
Usage
用于表达对某事不在意的态度,通常用于否定句。
Bir şeye kayıtsız bir tavır ifade etmek için kullanılır, genellikle olumsuz cümlelerde.
Examples
-
他把老师的批评置之脑后,继续我行我素。
ta ba laoshi de piping zhi zhi naohou, jixu wo xing wo su.
Öğretmeninin eleştirisini görmezden geldi ve yine kendi bildiğini yaptı.
-
考试失败的打击,让他把之前的努力都置之脑后了。
kaoshi shibai de daji, rang ta ba zhiqian de nuli dou zhi zhi naohou le
Sınavda başarısız olmanın şoku, önceki tüm çabalarını unutturdu.