苦中作乐 Acı içinde mutluluk bulmak
Explanation
在逆境或困境中寻找快乐和安慰。
Sıkıntı veya zorluklarda mutluluk ve teselli bulmak.
Origin Story
话说唐朝时期,有个书生叫李白,他怀才不遇,屡试不第,生活困苦不堪。但他并没有因此而消沉,反而在穷困潦倒的生活中,寻找乐趣。他常常与朋友们一起吟诗作赋,畅谈人生理想,即使衣食不足,也能够苦中作乐。有一次,李白与朋友们在山间游玩,天降大雨,他们被困在一个破庙里,又冷又饿。但李白却拿出一壶酒,与朋友们一起喝酒吟诗,谈笑风生,全然不顾眼前的困境。朋友们都被他的乐观精神所感染,也跟着一起苦中作乐起来。
Söylendiğine göre Tang Hanedanlığı sırasında Li Bai adında bir bilgin yaşamıştır. Hayatta şanssızdı ve sınavlarda defalarca başarısız oldu. Hayatı onun için son derece zordu. Ancak, yılmadı ve bunun yerine yoksul hayatında eğlence buldu. Sık sık arkadaşlarıyla şiirler yazıp yaşam idealleri hakkında konuşurdu, yeterli yiyecekleri olmasa bile her zaman mutluluk bulabiliyordu. Bir keresinde, Li Bai ve arkadaşları dağlarda gezerken ani bir sağanak yağmur onları harap bir tapınakta sığınmaya zorladı. Üşüyor ve aç kalmışlardı. Ama Li Bai bir şişe şarap çıkardı ve birlikte içtiler, şiirler okudular ve güldüler, durumlarını tamamen görmezden geldiler. Arkadaşları onun iyimserliğinden etkilendi ve onun örneğini takip ettiler.
Usage
形容在困境中保持乐观积极的心态。
Zor durumlarda iyimser ve olumlu bir tutum koruma yeteneğini tanımlar.
Examples
-
虽然生活很苦,但他依然苦中作乐。
suīrán shēnghuó hěn kǔ, dàn tā yīrán kǔ zhōng zuò lè.
Hayat zor olsa da, o yine de içinde mutluluk buluyor.
-
即使身处逆境,也要保持乐观的心态,苦中作乐。
jíshǐ shēn chù nìjìng, yě yào bǎochí lèguān de xīntài, kǔ zhōng zuò lè
Sıkıntıda bile, iyimser bir tutum sergilemeli ve acıların içinde mutluluk bulmalıdır.