赶尽杀绝 hepsini yok etmek
Explanation
指彻底消灭,不留余地。形容残忍狠毒。
Tamamen yok etmek, hiçbir yer bırakmamak anlamına gelir. Zulüm ve kötülüğü tanımlar.
Origin Story
话说东汉末年,群雄逐鹿,天下大乱。曹操率领大军南下,一路势如破竹,所到之处,尸横遍野。他为了巩固自己的统治,对任何反抗势力都采取赶尽杀绝的策略。一次,曹操攻打一个名为“宛城”的城市,城内守军拼死抵抗,战斗异常惨烈。最终,曹操攻破宛城,他下令将所有抵抗的士兵全部杀害,连妇孺老幼也不放过。宛城成为一座死城,空气中弥漫着血腥味。 曹操的残暴行为激起了民怨,许多百姓开始反抗。但曹操的军队纪律严明,战斗力强大,任何反抗都被残酷镇压。曹操为了防止后患,甚至将一些投降的士兵也杀害,以绝后患。 曹操的赶尽杀绝策略,虽然在短时间内巩固了他的统治,但也为他埋下了巨大的隐患。他的残暴统治,使得民心尽失,最终导致了魏国的衰落。这个故事也警示我们,任何统治者都应该以民为本,不能为了自己的利益而赶尽杀绝,否则必将自食其果。
Doğu Han Hanedanlığı'nın sonlarına doğru, savaş ağaları birbirleriyle savaştı ve dünya kaosa sürüklendi deniyor. Cao Cao ordusuyla güneye doğru ilerledi ve gittiği her yerde ölüm onu takip etti. Gücünü pekiştirmek için, herhangi bir muhalif güce karşı acımasız bir politika benimsedi. Bir keresinde, Cao Cao Wancheng adlı bir şehri ele geçirmeye çalıştı. Şehrin askerleri ölümüne kadar savaştı ve savaş çok şiddetliydi. Sonunda, Cao Cao Wancheng'i ele geçirdi ve kadınlar, çocuklar ve yaşlılar da dahil olmak üzere ona karşı savaşan tüm askerlerin öldürülmesini emretti. Wancheng kan kokan bir ölü şehir haline geldi. Cao Cao'nun zulmü halkın öfkesini uyandırdı ve birçok insan ona karşı isyan etmeye başladı. Ancak Cao Cao'nun ordusu iyi eğitilmiş ve güçlüydü ve her türlü isyan acımasızca bastırıldı. Gelecekteki sorunları önlemek için Cao Cao, teslim olan bazı askerleri bile öldürdü. Cao Cao'nun acımasız politikası, kısa süreliğine gücünü güçlendirse de, aynı zamanda kendi yıkımının tohumlarını da ekti. Zulüm dolu yönetimi halkı ondan soğuttu ve sonunda Wei krallığının çöküşüne yol açtı. Bu hikaye, her hükümdarın halkı önceliklendirmesi ve insan hayatını göz ardı ederek muhalefeti ortadan kaldırma yoluna başvurmaması gerektiği konusunda bir uyarı niteliğindedir.
Usage
常用来形容残忍狠毒,不留余地地消灭敌人或对手。
Çoğunlukla düşmanları veya rakipleri acımasızca ve merhametsizce ortadan kaldırmayı tanımlamak için kullanılır.
Examples
-
他做事从不留余地,总是赶尽杀绝。
tā zuò shì cóng bù liú yú dì, zǒng shì gǎn jìn shā jué
Hiçbir şeyi yarım bırakmaz, her zaman her şeyi yok eder.
-
这种赶尽杀绝的做法,只会激化矛盾。
zhè zhǒng gǎn jìn shā jué de zuò fǎ, zhǐ huì jī huà máo dùn
Her şeyi yok etme yaklaşımı, çatışmayı sadece tırmandıracaktır.
-
这场战争,他们赶尽杀绝,不留活口。
zhè chǎng zhàn zhēng, tāmen gǎn jìn shā jué, bù liú huó kǒu
Bu savaşta herkesi yok ettiler, hayatta kalan kalmadı