重温旧梦 eski hayalleri yeniden yaşamak
Explanation
指回忆,体味。比喻再经历一次过去的光景。
Hatırlamaya, tadını çıkarmaya işaret eder. Mecazi anlamda, geçmiş bir olayı tekrar yaşama anlamına gelir.
Origin Story
夕阳西下,老渔夫坐在海边,望着波光粼粼的海面,不禁陷入了沉思。他仿佛又回到了年轻的时候,那段在海上漂泊的日子,一次次惊险的捕鱼经历,和伙伴们一起分享丰收的喜悦,以及那份对大海的热爱和敬畏,都如同电影画面一般在他眼前浮现。他仿佛又闻到了海风的味道,听到了海鸥的鸣叫,感受到了甲板上阳光的温暖。那些曾经让他心潮澎湃的经历,如今却只能在梦中重温,一种淡淡的忧伤和怀念,在他心中久久不能散去。他闭上双眼,任由回忆的浪潮将他淹没,在梦中,他再次扬起风帆,驶向那片充满希望和挑战的大海。
Güneş batarken, yaşlı balıkçı deniz kenarında oturmuş, pırıl pırıl parlayan deniz yüzeyine bakıyor ve istemsizce düşüncelere dalıyordu. Gençliğine, denizde dolaştığı günlere geri dönmüş gibiydi. Tehlikeli balıkçılık deneyimleri, arkadaşlarıyla hasadı paylaşmanın sevinci ve denize duyduğu sevgi ve saygı, gözlerinin önünde film sahneleri gibi canlanıyordu. Deniz melteminin kokusunu tekrar alıyor, martıların sesini duyuyor ve güvertedeki güneşin sıcaklığını hissediyordu. Bir zamanlar kalbinin hızlı çarpmasını sağlayan bu deneyimler, şimdi ancak hayallerinde yeniden yaşayabiliyordu. Hafif bir hüzün ve özlem, kalbinde uzun süre kaldı. Gözlerini kapattı ve anıların dalgalarının kendisini ele geçirmesine izin verdi. Rüyasında, yelkenleri tekrar açtı ve umut ve zorluklarla dolu denize doğru yelken açtı.
Usage
常用于表达对过去美好时光的怀念与留恋。
Geçmişin güzel zamanlarına duyulan özlem ve hasreti ifade etmek için sıklıkla kullanılır.
Examples
-
他常常重温旧梦,沉浸在过去的回忆中。
ta changchang chongwen jiumeng, chenjin zaiguowa de huiyi zhong.
O sık sık eski hayallerini yeniden yaşar, geçmişin anılarına dalar.
-
这部电影让我重温了儿时的旧梦。
zhe bu dianying rangwo chongwen le ershid de jiumeng
Bu film, çocukluk hayallerimi yeniden yaşamamı sağlıyor.